Translation of "Burktu" in English

0.012 sec.

Examples of using "Burktu" in a sentence and their english translations:

Tom bileğini burktu.

Tom twisted his ankle.

O, ayak bileğini burktu.

He sprained his ankle.

Tom ayak bileğini burktu.

Tom has twisted his ankle.

Tom ayak bileği burktu.

Tom sprained his ankle.

Tom yürürken ayak bileğini burktu.

Tom twisted his ankle while hiking.

Tom ayak bileğini nasıl burktu?

How did Tom sprain his ankle?

Tom 20 Ekim'de bileğini burktu.

Tom sprained his wrist on October 20th.

Tom bileğini burktu ve o şişti.

Tom twisted his ankle and it swelled up.

Tom yürüyüş sırasında ayak bileğini burktu.

Tom sprained his ankle while hiking.

Tom, pazartesi günü ayak bileğini burktu.

Tom sprained his ankle on Monday.

Tom bileğini burktu ve eve yürüyerek gidemeyecek.

Tom has sprained his ankle and won't be able to walk home.

Tom bugün eve yürüyemeyecek. O bileğini burktu.

Tom won't be able to walk home today. He's sprained his ankle.

- Düştüğünde iki el bileğini de burkmuştu.
- Düşünce iki elini de burktu.
- Düşünce iki bileğini de burktu.

She sprained both of her wrists in the fall.

Tom yolculuğundan iki gün önce ayak bileğini burktu.

Tom sprained his ankle two days before the trip.

Bu duvarın üstünden geçmeye çalışırken bileğini burktu. O ne kadar aptal!

He sprained his ankle trying to jump off this wall. What a fool he is!