Translation of "Cüzdanımı" in English

0.015 sec.

Examples of using "Cüzdanımı" in a sentence and their english translations:

- Cüzdanımı kaybettim.
- Ben cüzdanımı kaybettim.

I lost my wallet.

Cüzdanımı alayım.

Let me get my wallet.

Cüzdanımı çaldırdım.

- Someone stole my wallet.
- I had my wallet stolen.
- Someone stole my bag.

Cüzdanımı kaybettim.

I lost my purse.

Cüzdanımı bulamıyorum.

I can't find my wallet.

Cüzdanımı bulamadım.

I couldn't find my wallet.

Cüzdanımı unuttum.

- I forgot my wallet.
- I forgot my wallet!

- Kim benim cüzdanımı buldu?
- Cüzdanımı kim buldu?

Who found my wallet?

Otobüste cüzdanımı çaldırdım.

I had my wallet stolen on the bus.

Cüzdanımı kilisede unuttum.

I forgot my purse in the church.

Uyurken cüzdanımı çaldırdım.

I had my wallet stolen while I was asleep.

Sanırım cüzdanımı kaybettim.

I think I lost my wallet.

Birisi cüzdanımı çaldı.

- Someone stole my wallet.
- Somebody stole my wallet.

Cüzdanımı arabada unuttum.

I left my wallet in the car.

Cüzdanımı unuttum sanırım.

I think I've forgotten my wallet.

Cüzdanımı nerede buldun?

Where did you find my wallet?

Aaah! Cüzdanımı kaybettim.

Waaahhh! I lost my wallet.

Tom cüzdanımı çaldı.

Tom stole my purse.

Cüzdanımı evde bıraktım.

I left my wallet at home.

Neredeyse cüzdanımı kaybettim.

I almost lost my wallet.

Cüzdanımı köprüde çarptılar.

- They nicked my wallet on the bridge.
- My wallet was stolen on the bridge.

Cüzdanımı buraya koydum.

I put my wallet right here.

Cüzdanımı gördün mü?

Have you seen my wallet?

Cüzdanımı tutabilir misiniz?

Can you hold my purse?

Cüzdanımı nereye koydum?

Where did I put my wallet?

Cüzdanımı cebimden çıkardım.

I took my wallet out of my pocket.

- Cüzdanımı kontrol edeyim.
- Cüzdanımı kontrol etmeme izin ver.

Let me check my wallet.

- Cüzdanımı gören var mı?
- Herhangi biri cüzdanımı gördü mü?

Has anybody seen my wallet?

Okula giderken cüzdanımı kaybettim.

I lost my purse on my way to school.

Ofise giderken cüzdanımı çaldırdım.

I had my wallet stolen on my way to the office.

Adam benim cüzdanımı soydu.

The man robbed me of my purse.

Dün trende cüzdanımı çaldırdım.

I got my wallet stolen in the train yesterday.

Oh hayır! Cüzdanımı unuttum.

Oh no! I forgot my wallet.

Cüzdanımı otobüste bırakmış olabilirim.

I may have left my wallet on the bus.

Cüzdanımı süpermarkette kaybetmiş olmalıyım.

- I must have lost my purse in the supermarket.
- I must've lost my purse in the supermarket.

Ben kayıp cüzdanımı buldum.

I found my lost wallet.

Hay aksi! Cüzdanımı bulamıyorum.

Damn! I can't find my wallet.

O benim cüzdanımı çaldı.

He stole my wallet.

Cüzdanımı yanlış yere koydum.

I've misplaced my wallet.

Cüzdanımı evde bırakmış olmalıyım.

- I must've left my wallet at home.
- I must have left my wallet at home.

Lütfen bana cüzdanımı bul.

Please find me my wallet.

Cüzdanımı kaybettim gibi geliyor.

I seem to have lost my purse.

Okul yolunda cüzdanımı kaybettim.

On the way to school I lost my wallet.

Biri trende cüzdanımı çaldı.

Someone pocketed my wallet on the train.

Cüzdanımı bana geri ver.

Give me back my wallet.

Adam benim cüzdanımı çaldı.

- The man stole my wallet.
- The man stole my purse.

Bir adam cüzdanımı çaldı.

A man stole my purse.

Hırsız cüzdanımı kapkaç yaptı.

The thief made off with my wallet!

Cüzdanımı kaybettim, ben kızgınım!

I've lost my wallet. I'm pissed!

Tom benden cüzdanımı çaldı.

Tom stole my wallet from me.

İç cebimden cüzdanımı çaldırdım.

I had my wallet stolen from my inner pocket.

O adam cüzdanımı çaldı.

That man stole my purse.

"Cüzdanımı kaybettim," dedi John.

"I've lost my wallet," John sighed.

Dün sabah cüzdanımı kaybettim.

I lost my wallet yesterday morning.

- Eve vardığımda cüzdanımı kaybettiğimi anladım.
- Eve gittiğimde, kaybetmiş olduğum cüzdanımı buldum.

When I got home, I found I had lost my wallet.

O adam benim cüzdanımı çaldı.

That man stole my wallet.

Buralarda bir yerde cüzdanımı kaybettim.

I lost my wallet somewhere around here.

Cüzdanımı arıyorum. Onu gördün mü?

I'm looking for my wallet. Have you seen it?

Cüzdanımı süpermarkette unuttum gibi görünüyor.

It seems I forgot my wallet at the supermarket.

Sanırım cüzdanımı çalan kişi Tom'du.

- I think Tom was the one who stole my wallet.
- I think that Tom was the one who stole my wallet.

Bir yankesici trende cüzdanımı çaldı.

Some pickpocket stole my wallet on the train.

O gün cüzdanımı evde unuttum.

On that day I forgot my wallet at home.

Sonunda kayıp cüzdanımı bulmayı başardım.

I finally managed to find my lost wallet.

Cüzdanımı aramama yardım eder misin?

Will you help me look for my purse?

Eve vardığımda, cüzdanımı kaybettiğimi fark ettim.

When I got home, I noticed that I had lost my wallet.

Bir çocuk bisikletine binerken cüzdanımı çarptı.

A boy snatched my purse as he rode by on his bicycle.

Her yere baktım ama cüzdanımı bulamıyorum.

- I've looked everywhere, but I can't find my wallet.
- I have looked everywhere, but I can not find my wallet.

"Tom cüzdanımı çaldı." "Bundan emin misin?"

"Tom stole my wallet." "Are you sure about that?"

Sanırım cüzdanımı kimin çaldığını Tom biliyor.

- I think Tom knows who stole my wallet.
- I think that Tom knows who stole my wallet.

Her yeri aradım ama cüzdanımı bulamadım.

- I've looked everywhere, but I can't find my wallet.
- I have looked everywhere, but I can not find my wallet.

Cüzdanımı yanlış yere koymuşum gibi görünüyor.

I seem to have misplaced my wallet.

Eve giderken bir yerde cüzdanımı çaldırdım.

I had my purse stolen somewhere on my way home.

Eve döndüğümde cüzdanımı unuttuğumu fark etmedim.

I did not miss my purse until I returned home.

- Otobüste cüzdanımı çaldırdım.
- Cüzdanım otobüste çalındı.

My purse was stolen on the bus.

Eve vardığımda cüzdanımı kaybettiğimi fark ettim.

- When I got home, I realized I had lost my wallet.
- When I got home, I realized that I had lost my wallet.

Az önce yeni siyah cüzdanımı kaybettim.

I've just lost my new black wallet.

Her yeri aradım fakat cüzdanımı bulamıyorum.

I've looked everywhere, but I can't find my purse.

Geçen hafta kaybettiğimi düşündüğüm cüzdanımı buldum.

I found my wallet that I thought I'd lost last week.

Bence cüzdanımı çalanlar Tom ve Mary.

- I think Tom and Mary are the ones who stole my wallet.
- I think that Tom and Mary are the ones who stole my wallet.

O adam benim cüzdanımı çaldı! Durdurun onu!

That guy stole my wallet! Stop him!

Cüzdanımı kimin çaldığını Tom'un bildiğine gerçekten inanıyorum.

I really do believe Tom knows who stole my wallet.

Ben cüzdanımı çalanın Tom olduğundan neredeyse eminim.

I'm almost certain it was Tom who stole my wallet.

Cüzdanımı kaybetmiştim, bu yüzden kaseti satın alamadım.

I had lost my purse, so I couldn't buy the cassette.

Geri dönüşümü severim, çevreyi ve cüzdanımı korur.

I like to recycle, It protects the environment and my wallet.

Cüzdanımı çalanların Tom ve Mary olduğunu düşünüyorum.

- I think Tom and Mary are the ones who stole my wallet.
- I think that Tom and Mary are the ones who stole my wallet.

Yarına kadar cüzdanımı geri almazsam, çok canlar yanacak.

If I don't get my wallet back by tomorrow, heads will roll!

Eve varıncaya kadar cüzdanımı kaybettiğimi fark etmedim bile.

I never even noticed I'd lost my wallet until I got home.

Tom cüzdanımı buldu ve onu bana geri verdi.

Tom found my wallet and returned it to me.

"Şimdi üzerinde ne kadar para var?" "Üzgünüm, cüzdanımı getirmedim."

"How much do you have on you now?" "Sorry, I didn't bring my wallet."

Beni öldürmekle tehdit ettiler, bu yüzden cüzdanımı onlara verdim.

They threatened to kill me so I gave them my wallet.