Translation of "Dalışa" in English

0.004 sec.

Examples of using "Dalışa" in a sentence and their english translations:

Tom, köpekbalıkları ile dalışa gitti.

Tom went diving with sharks.

Tom artık aletsiz dalışa gitmiyor.

Tom doesn't go skin diving anymore.

Yılda kaç kez aletli dalışa gidersin?

How many times a year do you go scuba diving?

Tom tek başına şnorkelle dalışa gitmezdi.

Tom didn't go snorkeling by himself.

Pilot kontrolü kaybetti ve uçağı dalışa geçti.

The pilot lost control and the plane went into a dive.

Ama büyükannem öldükten sonra bu güven dalışa geçti

But after Grandma died, that confidence took a dive,

Tom, Mary ile aletsiz dalışa gitmekten hoşlanmayacağını düşündüğünü söyledi.

- Tom said he thought he wouldn't enjoy going skin diving with Mary.
- Tom said that he thought he wouldn't enjoy going skin diving with Mary.
- Tom said that he thought that he wouldn't enjoy going skin diving with Mary.

- Artık aletsiz dalışa gitmiyorum.
- Artık serbest dalış yapmaya gitmiyorum.

I don't go skin diving anymore.

Tom ve benim kendi başımıza serbest dalışa gitmemiz tehlikeli olabilir.

It might be dangerous for Tom and me to go skin diving by ourselves.