1. Home
  2. Translation in context
  3. Turkish-English
  4. Davetsiz

Translation of "Davetsiz" in English

0.005 sec.

Examples of using "Davetsiz" in a sentence and their english translations:

Davetsiz girmek istemem.

I wouldn't want to intrude.

Davetsiz misafirleri sevmiyoruz.

We don't like unexpected guests.

- Fadıl davetsiz bir konuktu.
- Fadıl davetsiz bir misafirdi.

Fadil was an uninvited guest.

Davetsiz misafirler, kollayın kendinizi.

Intruders beware.

Ben davetsiz gelmek istemedim.

I didn't want to intrude.

Tom evimize davetsiz geldi.

Tom came to our house uninvited.

Tom'un partisine davetsiz katıldığını duydum.

I heard you crashed Tom's party.

Davetsiz bir misafirmişim gibi hissettim.

I felt as if I were an uninvited guest.

Davetsiz olarak birinin evine gitmemelisin.

You shouldn't go into somebody's home uninvited.

Davetsiz olarak Tom'un evine gideceğim.

I'm going to crash at Tom's.

Her zaman davetsiz gelir mutluluk.

Happiness is always unexpected.

Tom Mary'nin davetsiz partisine geldi.

Tom showed up at Mary's party uninvited.

Tom'un davetsiz olarak partiye gittiğini duydum.

I heard that Tom crashed the party.

Dün gece bazı davetsiz misafirlerimiz vardı.

We had some uninvited guests last night.

Davetsiz bir misafir Dan'ın odasına girdi.

An intruder entered Dan's room.

Tom, Mary'nin partisine davetsiz olarak gitti.

Tom crashed Mary's party.

Davetsiz bir misafir hoş bir sürprizdir.

An uninvited guest is a pleasant surprise.

2016'da bir davetsiz misafir daha var.

In 2016, yet another uninvited visitor.

Yatak odasına giren davetsiz bir misafir olduğundan şüpheleniyorum.

I suspect there was an intruder who got into the bedroom.

O her zaman akşam yemeği için bir yere davetsiz gider.

He always invites himself for dinner.

Sonra mahallenin muhtarı, davetsiz misafirleri bölgesinden çıkarmaya karar verdi ve kovalama başladı.

That’s when the biggest boy on the block decided it was time to show his intruders the jungle door, and the chase was on.