1. Home
  2. Translation in context
  3. Turkish-English
  4. Defterine

Translation of "Defterine" in English

0.004 sec.

Examples of using "Defterine" in a sentence and their english translations:

- Düşüncelerini defterine yazdı.
- Düşüncelerini defterine geçirdi.

He put down his thoughts in his notebook.

- Tahtada yazanları defterine geçir.
- Tahtadakileri defterine geçir.

Copy what's on the blackboard into your notebook.

Defterine bir şey yazdı.

She wrote down something in her notebook.

Tom randevu defterine baktı.

Tom looked at his appointment book.

Tom not defterine baktı.

Tom looked at his notepad.

Not defterine not etti.

He wrote it down in his notebook.

Bu kelimeleri defterine yaz.

Write these words in your notebook.

Bu sayfayı defterine geçir.

Copy this page in your notebook.

Tom defterine adını yazdı.

Tom wrote his name on his notebook.

Tom defterine hiçbir şey yazmadı.

Tom didn't write anything in his notebook.

Tom defterine bir şeyler karalamıştı.

Tom scribbled something in his notebook.

Polis onu defterine not aldı.

The policeman wrote it down in his notebook.

Tom defterine bir şey yazdı.

Tom wrote something in his notebook.

Tom not defterine bir şey yazdı.

Tom wrote down something in his notebook.

Tom defterine bir şey not etti.

Tom jotted down something in his notebook.

Tom not defterine bir şey karaladı.

Tom scribbled something on his notepad.

Tom küçük siyah defterine Mary'nin telefon numarasını yazdı.

Tom wrote Mary's phone number in his little black book.

Tom masasında yokken Mary onun defterine bir şey yazdı.

Mary wrote something in Tom's notebook while he was away from his desk.

Tom'un dışarıda bir not defterine sahip ve yazmak için hazır.

Tom has his notebook out and is ready to write.