1. Home
  2. Translation in context
  3. Turkish-English
  4. Detaylı

Translation of "Detaylı" in English

0.006 sec.

Examples of using "Detaylı" in a sentence and their english translations:

Konuyu detaylı olarak açıkladı.

He explained the matter in detail.

Daha detaylı bilgi istiyorum.

I'd like more detailed information.

Ona detaylı talimatlar verdim.

I gave him detailed instructions.

Detaylı bir açıklama istiyorum.

I want a detailed explanation.

Pilot manzarayı detaylı olarak açıkladı.

The pilot described the scene in detail.

Olay yerini detaylı olarak tanımladı.

She described the scene in detail.

O koşulları detaylı olarak açıkladı.

He described the circumstances in detail.

Tom gördüklerini detaylı olarak açıkladı.

Tom explained in detail what he had seen.

Tom konuyu detaylı olarak inceledi.

Tom elaborated on the point.

Tom olayı detaylı olarak anlattı.

Tom described the incident in detail.

Tom detaylı olarak kazayı bildirdi.

Tom reported his accident in detail.

Tom detaylı bir açıklama istedi.

Tom wanted a detailed explanation.

O, ne gördüğünü detaylı olarak açıkladı.

He explained in detail what he had seen.

Bunu biraz daha detaylı açıklamak istiyorum.

I'd like to explain this in a little more detail.

Tom ne olduğunu detaylı olarak anlattı.

Tom described what had happened in detail.

Daha detaylı bir haritan var mı?

Do you have a more detailed map?

Tom, olanları detaylı bir şekilde anlattı.

Tom described what happened in great detail.

Lütfen, ona detaylı ve açık bilgiler verin.

Please give him detailed and specific directions.

Detaylı açıklama için size çok teşekkür ederim.

Thank you very much for your detailed explanation.

Çok detaylı cevap için çok teşekkür ederim.

Thank you very much for the very detailed response.

O, kazayı polise detaylı bir şekilde anlattı.

He described the accident in detail to the police.

Detaylı bilgi için example.com adresini ziyaret edebilirsiniz.

For more information, visit example.com.

Neler olduğuna dair detaylı bir açıklamaya ihtiyacımız var.

We need a detailed description of what happened.

Tom, Mary'nin cep telefonuna detaylı bir mesaj bıraktı.

Tom left a detailed message on Mary's cell phone.

Tom'a işi nasıl yapacağına dair detaylı talimatlar verdim.

I gave Tom detailed instructions on how to do that.

Yani, dünyada başka hiçbir ülke bu kadar detaylı şekilde

so, no other country in the world is tracking generations of children

Tom onun üzerine son derece detaylı bir rapor yazdı.

Tom wrote an extremely detailed report on that.

Tom bunu detaylı olarak açıkladı ama ben hala onu anlamıyorum.

- Tom explained it in detail, but I still don't understand it.
- Tom explained it in detail, but I still don't get it.

Üzgünüm, ama acele etmek zorundayım. Bunu detaylı açıklamak için vaktim yok.

Sorry, but I have to hurry. I have no time to explain this in detail.

Clyde, Jüpiter ve Marsla ilgili teleskopik gözlemlerinin çok detaylı çizimlerini yaptı.

Clyde made very detailed drawings of his telescopic observations of Jupiter and Mars.

- Bunu daha sonra detaylı bir biçimde konuşuruz.
- Bunun ayrıntısına daha sonra gireriz.

We'll talk about this in detail later.

Tom aile geçmişini araştırdı ve tüm akrabalarına detaylı bir soy ağacı göndermek niyetinde.

Tom's researched his family history and intends to send a detailed family tree to all of his relatives.

Profesörler, her şeyi detaylı bir şekilde açıklamalılar, kısa ve öz olmamalılar ve her zaman öğrencilere eve gitmelerini ve kitaplarını okumalarını söylemeliler.

Professors should explain everything in detail, not be succinct and always tell students to go home and read their books.

- Zaman zaman daha akademik biriyle detaylı bir konuşma yapmak istiyorum.
- Zaman zaman daha eğitimli bir insanla derin bir sohbet etmeyi seviyorum.

I like to have a deep conversation with a more academic person from time to time.