1. Home
  2. Translation in context
  3. Turkish-English
  4. Ebeveynlerimle

Translation of "Ebeveynlerimle" in English

0.006 sec.

Examples of using "Ebeveynlerimle" in a sentence and their english translations:

Ebeveynlerimle temas kurdum.

I contacted my parents.

Ben ebeveynlerimle konuştum.

I spoke to my parents.

Ebeveynlerimle birlikte yaşıyorum.

I'm living with my parents.

Ebeveynlerimle yemek yedim.

I ate with my parents.

Karım hâlâ ebeveynlerimle tanışmadı.

My wife still hasn't met my parents.

Ebeveynlerimle akşam yemeği yiyordum.

I was having dinner with my parents.

Ben hâlâ ebeveynlerimle yaşıyorum.

- I'm still living with my parents.
- I still live with my parents.

Ebeveynlerimle posta yoluyla bağlantı kuruyorum.

I keep in touch with my parents by mail.

Her zaman ebeveynlerimle birlikte yaşadım.

I've always lived with my parents.

Ebeveynlerimle evde sadece Fransızca konuşurum.

I only speak French at home with my parents.

Kız arkadaşım henüz ebeveynlerimle tanışmadı.

My girlfriend hasn't met my parents yet.

Gelecek cumartesi seni ebeveynlerimle tanıştırmak istiyorum.

I want to introduce you to my parents next Saturday.

O zaman ben hâlâ ebeveynlerimle yaşıyordum.

I was still living with my parents then.

Ben annemle, erkek kardeşimle ve büyük ebeveynlerimle yaşıyorum.

I live with my mother, brother and my grandparents.

O, onu ebeveynlerimle tanıştırmak için bizim eve getirdi.

She brought him to our place to meet my parents.

Ergenlik yıllarımın başlangıcında her zaman ebeveynlerimle aram iyi değildi.

During my early teens, I was not always on the best of terms with my parents.

Üniversiteden mezun olduktan sonra, eve geri taşındım ve ebeveynlerimle birlikte üç yıl yaşadım.

After I graduated from college, I moved back home and lived with my parents for three years.