1. Home
  2. Translation in context
  3. Turkish-English
  4. Ekşi

Translation of "Ekşi" in English

0.008 sec.

Examples of using "Ekşi" in a sentence and their english translations:

Süt ekşi.

The milk is sour.

Üzümler ekşi.

The grapes are sour.

Limon ekşi.

The lemon is sour.

Sütün tadı ekşi.

The milk tastes sour.

Bu elma ekşi.

This apple is sour.

Tereyağının tadı ekşi.

The butter tasted sour.

Limon ekşi bir meyvedir.

The lemon is a sour fruit.

Üzümler ekşi gibi görünüyor.

The grapes seem to be sour.

Bu portakal çok ekşi.

This orange is too sour.

Bu meyve çok ekşi.

This fruit is very sour.

Bu portakallar çok ekşi.

These oranges are very sour.

Bu sütün tadı ekşi.

This milk tastes sour.

Bu elmanın tadı ekşi.

This apple tastes sour.

Bu üzümlerin tadı ekşi.

These grapes taste sour.

Kendi ekşi kremamızı yapıyoruz.

We make our own sour cream.

- Bu üzümler yemek için çok ekşi.
- Bu üzümler yenmeyecek kadar ekşi.

These grapes are too sour to eat.

Sütün ekşi bir tadı var.

The milk tastes sour.

O, spagettiye ekşi krema koydu.

He put sour cream in the spaghetti.

Tatlı portakallar çok ekşi değildir.

Sweet oranges are not very sour.

Greyfurtun çok ekşi tadı var.

The grapefruit tastes very sour.

Böyle ekşi bir yüz yapma.

- Don't make such a sour face.
- Don't pull such a sour face!
- Don't make such a sour face!

Bu salata yeterince ekşi değil.

This salad is not sour enough.

O, tatlı mı yoksa ekşi midir?

Is it sweet or sour?

Meyve yemek için hâlâ çok ekşi.

The fruit is still too sour to eat.

Hafif ekşi çikolataları seversin, değil mi?

You like the slightly sour chocolates, don't you?

O, ekşi krema içeren salatalardan hoşlanır.

He likes salads that contain sour cream.

Bu elmanın çok ekşi tadı var.

This apple tastes very sour.

Portakalın tatlı ya da ekşi tadı yoktu.

The orange didn't taste either sweet or sour.

Ben ananası sevmiyorum. O oldukça ekşi kokuyor.

I don't like pineapple. It smells pretty sour.

Bu sabah ekşi kremalı patates kızartması yedim.

This morning I ate french fries with sour cream.

Ananası sevmiyorum. Çok ekşi bir tadı var.

I don't like the pineapple. It has a very sour taste.

Tatlı ve ekşi domuz eti yapmayı bilmiyorum.

I don't know how to make sweet and sour pork.

O ekşi krema ve peynir ile ekmek yedi.

He ate bread with sour cream and cheese.

Biber ve ekşi yağ ile baharatlandırılmış sulu çorbaydı.

It was watery soup spiced with pepper and rancid oil.

Bu üzümler o kadar ekşi ki onları yiyemem.

These grapes are so sour that I can't eat them.

Pancar çorbası genellikle dereotu ve ekşi krema ile süslenir.

Borscht is often garnished with dill and sour cream.

Ne o, küçük kedi mi? Biraz ekşi krema ister misin?

What's that, little cat? Would you like some sour cream?

Ben küçük bir parça çedar peyniri kırdım ve onu ekşi krema içine daldırdım.

I broke a small piece of cheddar cheese and dipped it in sour cream.

Trabzon hurmaları son derece besleyicidir ve harika bir lezzeti vardır, ama bazen ekşi bir tane alırsın.

Persimmons are highly nutritious and a great delicacy, but sometimes you get a sour one.