1. Home
  2. Translation in context
  3. Turkish-English
  4. Formda

Translation of "Formda" in English

0.029 sec.

Examples of using "Formda" in a sentence and their english translations:

Formda değilsin.

You're in bad shape.

Yoksul, formda olmayan,

poor, not in good shape,

Ben formda hissediyorum.

I'm feeling fit.

Ben formda değilim.

I'm not in good shape.

Tom mükemmel formda.

Tom is in excellent shape.

Tom kötü formda.

Tom is in terrible shape.

Sanırım Tom formda.

- I think Tom is fit.
- I think that Tom is fit.

Tom hâlâ formda.

Tom is still in good shape.

Şu an formda değilim.

I'm not in good shape now.

Tom son derece formda.

Tom is extremely fit.

O aktif ve formda.

She's active and fit.

Bir atlet formda olmalıdır.

An athlete must keep in good condition.

Tom sağlıklı ve formda.

Tom is healthy and fit.

Tom fantastik bir formda.

Tom is in fantastic shape.

O, formda ve kaslı.

He's fit and muscular.

Formda olmak çaba gerektirir.

Being in good shape takes effort.

Ben formda ve sağlıklıyım.

I'm fit and healthy.

Romalılar sıkı bir formda ilerliyorlar.

The Romans advance in good order.

Formda kalmak için ne yaparsın.

What do you do to stay in shape?

Formda kalmak için egzersiz yaparım.

I work out to stay in shape.

Her sabah koşarak formda kalıyorum.

I keep fit by jogging every morning.

Tom'un çok formda olduğunu biliyorum.

- I know Tom is in great shape.
- I know that Tom is in great shape.

Ben formda bir insan değilim.

I am not a fit person.

John seksen yaşında ama hâlâ formda.

John is eighty years old but still fit.

Bu formda bir mürekkep lekesi yaptım.

I got an ink blot on this form.

Tom nasıl formda kalacağını gerçekten biliyor.

Tom really knows how to stay in shape.

Tom nispeten formda ve sağlıklı görünüyor.

Tom is relatively fit and healthy.

Yani çocuk daha formda oldukça daha iyi öğreniyor.

So, the more fit the child is, the better learner they are.

Tom sezon dışında formda kalmak için çok çalıştı.

Tom put in the hard yards to stay fit during the off season.

Doktor formda kalmak için biraz spor yapmaya başlamamı tavsiye etti.

The doctor advised me to take up some sport to stay in shape.

Yoga stresle mücadeleye ve formda ve sağlıklı kalmaya yardımcı olabilir.

Yoga can help you fight stress and stay fit and healthy.

- Formuna dikkat etmek zorundasın.
- Formunu korumak zorundasın.
- Formda kalmak zorundasın.

- You have to stay fit.
- You have to keep fit.

Formda kalmanın bir yolu da her gün işe yürüyerek gitmektir.

Walking to work every day is one way to stay fit.

- Tom formda görünüyor.
- Tom çok sağlıklı görünüyor.
- Tom turp gibi görünüyor.

Tom seems to be as fit as a fiddle.

Tom genellikle iyi bir tenis oyunu oynar ama o bugün iyi formda değil.

- Tom usually plays a good game of tennis, but he's not in good form today.
- Tom usually plays a good game of tennis, but he isn't in good form today.