1. Home
  2. Translation in context
  3. Turkish-English
  4. Götürdüler

Translation of "Götürdüler" in English

0.004 sec.

Examples of using "Götürdüler" in a sentence and their english translations:

Tom'u götürdüler.

They took Tom away.

Onlar onu götürdüler.

They have taken her away.

Onlar beni götürdüler!

They took me!

Tom'u sedyeyle götürdüler.

They took Tom away on a stretcher.

Tom'u nereye götürdüler.

Where have they taken Tom?

Tom'u nereye götürdüler?

- Where have they taken Tom?
- Where did they take Tom?

Onlar kızımı götürdüler.

They took away my daughter.

Onlar Tom'u götürdüler.

They've taken Tom.

Bütün çöpü götürdüler.

They have taken away all the garbage.

Onlar Tom'u eve götürdüler.

They've taken Tom home.

Tom'u hangi hastaneye götürdüler?

Which hospital did they take Tom to?

Bizi araçla hastaneye götürdüler.

They drove us to the hospital.

Ateşi için onu hastaneye götürdüler.

They took him to the hospital for his fever.

- Koltuğumu bana gösterdiler,
- Beni yerime götürdüler.

I was ushered to my seat.

Böylece beni hastaneye götürdüler ve ailemi çağırdılar

So they took me to the hospital and called my parents,

Tom ve Mary köpeği sırayla yürüyüşe götürdüler.

Tom and Mary took turns taking the dog for a walk.

Anne ve babası onu bir yürüyüş için götürdüler.

His parents took him for a walk.

Sami ve Leyla, Ferit'i ıssız bir çiftliğe götürdüler.

Sami and Layla drove Farid to a deserted farm.

Tom ve Mary çocuklarını onlarla birlikte Boston'a götürdüler.

Tom and Mary took their children to Boston with them.

Zehirli bir şey yediği için, onlar Tom'u midesini pompalatmak için hastaneye götürdüler.

They took Tom to the hospital to have his stomach pumped because he ate something poisonous.

- Anne ve babası onu bir yürüyüş için götürdüler.
- Onun ebeveynleri onu yürüyüşe götürdü.

His parents took him for a walk.

Askerler onu tutukladı, gözlerini bağladı, sonra onu araçlarının arkasına götürdüler ve askerlerden biri onun dizine nişan aldı ve onu vurdu. Bu sahne filme çekildi ve dünyanın her yerinden milyonlarca insan bunu gördü.

The soldiers arrested him and blindfolded him. Then they took him behind their vehicle, and one of the soldiers took aim at his leg and shot him. This scene was filmed and millions of people from all over the world saw it.