1. Home
  2. Translation in context
  3. Turkish-English
  4. Genetik

Translation of "Genetik" in English

0.004 sec.

Examples of using "Genetik" in a sentence and their english translations:

Genetik tıptaki gelişmelerin

I think a lot about how developments in genetic medicine

Genetik yalan söylemez.

Genetics doesn't lie.

Genetik asla değişmeyecek.

Genetics will never change.

Yani DNA genetik kodunuzu.

your DNA genetic code.

O, genetik piyangoyu kazandı.

He won the genetic lottery.

Dört yıldır genetik çalışıyorum.

I've been studying genetics for 4 years.

Genetik mühendisliği doğayı geliştirir mi?

Does genetic engineering improve nature?

Beynimiz büyük bir genetik mutasyona uğradı

our brains underwent a major genetic mutation,

Mesela, genetik faktörleri de hesaba katmalıyız

For example, we have to take genes into account,

Genetik mühendisliğini insanlar üzerinde kullanmalı mıyız?

Should we use genetic engineering on people?

O, genetik piyangoyu kazandığını kabul ediyor.

She admits that she won the genetic lottery.

GloFish genetik olarak değiştirilmiş akvaryum balığıdır.

GloFish are genetically modified aquarium fish.

Bizim hücrelerde kromozomlar genetik materyalimizin bütününü içerir.

The chromosomes in our cells contain the whole of our genetic material.

Genetik mühendisliği sayesinde, mısır kendi böcek ilaçlarını üretir.

Through genetic engineering, corn can produce its own pesticides.

Bu hastalık nadir bir genetik mutasyon tarafından oluşur.

This disease is caused by a rare genetic mutation.

Genetik mühendisliği sayesinde artık lavda yüzen penguenler var.

Thanks to genetic engineering, there are now penguins that swim in lava.

Diğer hiçbir gezegen cismi, aynı genetik ilişkiye sahip değil.

No other planetary bodies have the same genetic relationship.

- Genetik hastalıklar çoğunlukla tedavi edilemez.
- Kalıtsal hastalıkların genelde tedavisi yoktur.

Genetic diseases are mostly uncurable.

- Kistik fibrozis genetik bir hastalıktır.
- Kistik fibrozis, kalıtsal bir hastalıktır.

Cystic fibrosis is a genetic disease.

Onun ailesi birkaç yüzyıl öncesine dayanan genetik hastalıkların bir öyküsüne sahipti.

Her family had a history of genetic diseases that dated back several centuries.

Karşıtlar genetik mühendisliği bitkilerin çapraz döllenme yapabileceğini ve diğer bitkilere zarar verebileceğini söylüyorlar.

Opponents say genetically engineered crops can cross-pollinate and damage other crops.

Senin gıdan ya da dilin veya genetik yapın seni daha kadınsı yapar mı?

Is it your food or your language or your genetic makeup that makes you more feminine?

Genetik modifikasyonun bir örneği balık genlerinin çilek ve domatese enjeksiyonudur, bu meyvelerin donmasını engelleyen bir süreç.

An example of genetic modification is the injection of fish genes into strawberries and tomatoes, a process which prevents these fruits from freezing.