1. Home
  2. Translation in context
  3. Turkish-English
  4. Girdiği

Translation of "Girdiği" in English

0.003 sec.

Examples of using "Girdiği" in a sentence and their english translations:

Girdiği tartışmaları nadiren kazanır.

He seldom wins arguments.

Küçük suçluların normal sıralara girdiği...

you know, your regular lineup of low-level offenders --

İşte toprağın devreye girdiği yer:

Here's where the soil comes in:

Onun işe girdiği yılı hatırlıyorum.

I remember the year when he got a job.

Cuma günü girdiği sınavı geçti.

She passed the test she took last Friday.

Girdiği nokta birbirini bir türlü tutmuyor

the point it enters does not match each other

Tom geçen pazartesi girdiği sınavı geçti.

Tom passed the test he took last Monday.

Hem de bahis işine de girdiği için

because he's also involved in betting

Tom odaya girdiği anda Mary'yi fark etti.

Tom noticed Mary the moment he entered the room.

Tom dün girdiği sınavda oldukça iyi yaptı.

Tom did fairly well on the test he took yesterday.

Mary odaya girdiği anda Tom onu fark etti.

Tom noticed Mary the moment she entered the room.

Daha fazla kağıt para kullanımını girdiği için değeri düştü.

As more paper money came into use, the value fell.

Tom geçen hafta girdiği sınavda iyi bir not aldı.

Tom got a decent grade on the test he took last week.

Bu arada, Apple, Google ve Uber gibi şirketlerin içine girdiği bir iş.

a business where, by the way, companies such as Apple, Google and Uber are getting into.

- Tom Mary odaya girer girmez tanıdı.
- Tom Mary'yi odaya girdiği anda tanıdı.

Tom recognized Mary the moment she entered the room.

Tom öğretmen masasına oturdu ve o, sınıfa girdiği zaman kimya öğretmenini taklit ediyordu.

Tom sat down at the teacher's table and was imitating the chemistry teacher when she entered the classroom.