1. Home
  2. Translation in context
  3. Turkish-English
  4. Gitmeyeceksin

Translation of "Gitmeyeceksin" in English

0.003 sec.

Examples of using "Gitmeyeceksin" in a sentence and their english translations:

Cehenneme gitmeyeceksin.

You won't go to hell.

Gitmeyeceksin, değil mi?

- You won't go, will you?
- You're not going, are you?

Asla Tom'un partisine gitmeyeceksin.

You'll never make it to Tom's party.

Oraya yalnız gitmeyeceksin, değil mi?

- You're not going there by yourself, are you?
- You aren't going there by yourself, are you?

Gerçekten, Tom ile kampa gitmeyeceksin, değil mi?

- You aren't really going to go camping with Tom, are you?
- You're not really going to go camping with Tom, are you?

Doğru bir yol bulmadıkça bu alanda asla ileri gitmeyeceksin.

You'll never get ahead in this place unless you go through the proper channels.

Öyle dengesiz bir bireyle tartışmak için hiçbir yere gitmeyeceksin.

You won't get anywhere arguing with a disturbed individual like that.

- Partide bunu giymeyeceksin, değil mi?
- Partiye bununla gitmeyeceksin, değil mi?

- You're not wearing that to the party, are you?
- You aren't wearing that to the party, are you?