Translation of "Gizemli" in English

0.007 sec.

Examples of using "Gizemli" in a sentence and their english translations:

Onlar gizemli.

They're secretive.

Gizemli yağmur ormanlarından...

From secret jungles...

O gizemli davranır.

She acts mysterious.

Timsahlar gizemli hayvanlar.

Crocodiles are mysterious animals.

Bu çok gizemli.

This is very mysterious.

Tom gizemli görünüyordu.

Tom seemed secretive.

Gizemli olmaktan hoşlanır.

He likes to be mysterious.

Gizemli, korkulası bir yerdir.

It's a mysterious, foreboding place.

Mary büyüleyici ve gizemli.

Mary is fascinating and mysterious.

Aşk gizemli yollarda ilerler.

Love moves in mysterious ways.

Bu gizemli adam kim?

Who is this mysterious man?

Bu gizemli kadın kim?

Who is this mysterious woman?

O gizemli bir ölüm.

It's a mysterious death.

Gizemli cinayeti hatırlıyor musunuz?

Do you remember the mysterious murder?

Tom gizemli olmaktan hoşlanıyor.

Tom likes to be mysterious.

Sen çok gizemli görünüyorsun.

You seem to be very secretive.

Onun gizemli bir tarafı var.

She has a mysterious side.

Bermuda üçgeni gizemli bir yerdir.

The Bermuda Triangle is a mysterious place.

Tom'un evi gizemli koşullarda yandı.

Tom's house burned down in mysterious circumstances.

Karanlık ve gizemli şeyleri severim.

I love dark and mysterious things.

Ölüm gizemli, acımasız bir bayandır.

Death is a mysterious, merciless lady.

Tom'un koyu, gizemli gözleri var.

Tom has dark, mysterious eyes.

Tom gizemli koşullar altında öldü.

Tom died under mysterious circumstances.

Sami gizemli bir şekilde kayboldu.

Sami has mysteriously gone missing.

Bana gizemli bir çay verdi.

He poured me some mysterious tea.

Sami gizemli bir kitap okuyordu.

Sami was reading a mystery book.

Tom gizemli bir roman okuyor.

Tom is reading a mystery novel.

O, yaşamın gizemli olduğunu kabul ediyorum.

That life is mysterious, I admit.

Hikaye gizemli bir macera etrafında gelişiyor.

The story revolves around a mysterious adventure.

Onun hakkında gizemli bir havası var.

He has an air of mystery about him.

Onun hakkında gizemli bir şey var.

- There's something mysterious about him.
- There's something mysterious about her.

Bu adamın davranışı gizemli ve şüphelidir.

This man's behaviour is mysterious and suspect.

Gizemli bir şekilde öldürülmüş olarak bulundu.

She was found mysteriously murdered.

O gizemli bir şekilde öldürülmüş bulundu.

He was found mysteriously murdered.

Bu albümde saklı gizemli şarkı var.

There's a secret song hidden on this album.

Eski paralar gizemli mezar içinde bulundu.

Ancient coins were found inside the mysterious tomb.

Bu yerin gizemli bir atmosferi var.

This place has a mysterious atmosphere.

Çiftlik evi gizemli bir biçimde beyazlaştı.

The farm house has mysteriously turned white.

Devam eden gizemli bir şey var.

There's something mysterious going on.

Kral John gizemli bir hastalıktan öldü.

King John died from a mysterious illness.

Ölüm merhameti olmayan gizemli bir bayandır.

Death is a mysterious lady without compassion.

Kaza konusunda gizemli bir şey var.

There is something mysterious about the accident.

Polis hâlâ profesörün gizemli ölümünü araştırıyor.

The police is still investigating the mysterious death of the professor.

Leyla gizemli bir adam tarafından izleniyordu.

Layla was being stalked by a mysterious man.

Piramidin içinde gizemli bir oda bulundu.

A mysterious chamber has been discovered inside the pyramid.

Tom gizemli bir adam, değil mi?

Tom is a secretive guy, isn't he?

Gizemli adamlar artık bana çekici gelmiyor.

- I'm not in to mysterious guys anymore.
- I don't find mysterious guys attractive anymore.

Duygusal kalbin yolu, şaşırtıcı ve gizemli şekillerde

the emotional heart intersects with its biological counterpart

O, gizemli bir yazar olarak ünlü oldu.

She became famous as a mystery writer.

Her zaman gizemli karakterleri daha çok sevdim.

I always liked mysterious characters more.

Bütün mesele hakkında gizemli bir hava vardı.

There was an air of mystery about the whole affair.

Bu gizemli felaket tüm köyü perişan etti.

This mysterious catastrophe dismayed the whole village.

O, çok gizemli şartlar altında aniden kayboldu.

He disappeared suddenly under very mysterious circumstances.

O bir göz biçiminde gizemli tılsıma sahiptir.

He has a mysterious talisman in the form of an eye.

Tom 2013'te gizemli bir şekilde kayboldu.

Tom mysteriously vanished in 2013.

O aniden gizemli bir hastalık tarafından saldırıya uğradı.

He was suddenly attacked by a mysterious disease.

"Onun hakkında sevdiğin nedir?" "Bilmiyorum. O gizemli görünüyordu."

"What is it that you liked about her?" "I don't know. She seemed mysterious."

O her zaman gizemli bir hava tarafından sarılır.

He was always wrapped by a mysterious air.

Tom gizemli yeni bir nesne keşfettiğinde teleskobuyla gökyüzünü gözlemliyordu.

Tom was observing the sky with his telescope when he discovered a mysterious new object.

İlerleme bizi yükselten gizemli bir güç veya bir tartışma platformu değil.

Progress is not some mystical force or dialectic lifting us ever higher.

Böylece pramitler hayatımızdaki gizemli olaylar arasında kendine en önemli yeri buldu

so the pramites found the most important place among the mysterious events in our lives

Pisagorun gizemli yoluna ve rakamların gizli büyüsüne sık sık hayran olurum.

I have often admired the mystical way of Pythagoras, and the secret Magic of numbers.

Antik Çin'in bazı sakinleri için, boynuzlar muhtemelen dünyanın en gizemli ve güzel şeyleri arasındaydı.

For some dwellers of ancient China, antlers were probably among the most mysterious and beautiful things in the world.