1. Home
  2. Translation in context
  3. Turkish-English
  4. Hissettirmeye

Translation of "Hissettirmeye" in English

0.016 sec.

Examples of using "Hissettirmeye" in a sentence and their english translations:

Seni suçlu hissettirmeye çalışmıyorum.

I'm not trying to make you feel guilty.

Ben seni kötü hissettirmeye çalışmıyorum.

I'm not trying to make you feel bad.

Beni suçlu hissettirmeye çalışmayı bırak.

- Stop trying to make me feel guilty.
- Stop trying to make me feel guilty!

Beni suçlu hissettirmeye çalışmayı bırak!

- Stop trying to make me feel guilty.
- Stop trying to make me feel guilty!

Tom, Mary'yi özel hissettirmeye çalıştı.

Tom tried to make Mary feel special.

Tom sadece bizi suçlu hissettirmeye çalışıyor.

Tom is just trying to make us feel guilty.

Ben sadece seni daha iyi hissettirmeye çalışıyorum.

I'm just trying to make you feel better.

- İlkbahar kendini hissettirmeye başlıyor.
- Hava iyiden iyiye ilkbahara dönmeye başladı.

It's getting quite springlike.