Translation of "Icabına" in English

0.002 sec.

Examples of using "Icabına" in a sentence and their english translations:

Ben icabına baktım.

I took care of that.

Sorunun icabına bakılmalı.

The problem has to be taken care of.

Tom'un icabına bakmak zorunda kaldım.

I had to deal with Tom.

Tom'un bunun icabına bakabileceğini umuyorum.

I hope Tom can sort this out.

- Zaten onun icabına baktım.
- Zaten onunla ilgilendim.

I've already seen to it.

- Çoktan icabına bakıldı.
- O iş çoktan halledildi.

It's already taken care of.

- Tom'a gününü göstermek gerek.
- Tom'un icabına bakılmalı.

- Tom needs to get got.
- Tom must be dealt with.

- Tom'u ben idare ederim.
- Tom'un icabına ben bakarım.

I can handle Tom myself.

- O gürültü hakkında bir şey yap.
- Şu gürültünün icabına bakın.

Do something about that noise.

Tanrım beni yeter ki arkadaşlarımdan koru, düşmanlarımın icabına kendi başıma da bakabilirim.

God protect me from my friends – I can take care of my enemies myself.