Translation of "Ilerledikçe" in English

0.004 sec.

Examples of using "Ilerledikçe" in a sentence and their english translations:

Teknoloji ilerledikçe,

as our technology gets more advanced,

Hikaye ilerledikçe gizem çözülür.

As the story advances, the mystery unravels.

Yaşımız ilerledikçe hafızamız zayıflıyor.

The older we get, the weaker our memory becomes.

Gece ilerledikçe hava daha soğuk oldu.

It became colder as the night wore on.

Bazı yerlerde 60 km ilerledikçe, 200.000 esir.

Yürüyüş kolu ilerledikçe, hafif bir sis gölü ve vadiyi sarıyor.

As the column moves, a low hanging mist envelops the lake and the valley.

Ve yaşı ilerledikçe bunu daha da çok yapmak istiyor gibi.

And as he gets older, he seems to want to do it more and more.

- Tom yaşlandıkça iyice kafayı yedi.
- Yaşı ilerledikçe Tom, iyice kafayı sıyırdı.

In his old age, Tom completely lost his mind.

Muharebe kuzeye doğru ilerledikçe, hızlı süvari birlikleri vur kaç taktikleri uygulamaya başladılar.

As the fighting moves north, the fast cavalrymen engage in hit and run attacks.

- Sami'nin İslam'a ilgisi büyüdükçe arttı.
- Yaşı ilerledikçe Sami'nin İslam'a olan ilgisi arttı.

As Sami grew older, he became interested in Islam.