1. Home
  2. Translation in context
  3. Turkish-English
  4. Iyileşti

Translation of "Iyileşti" in English

0.010 sec.

Examples of using "Iyileşti" in a sentence and their english translations:

Tom iyileşti.

Tom recovered.

Hızla iyileşti.

He recovered quickly.

Yara iyileşti.

The wound healed.

Şartlar iyileşti.

The situation has improved.

Yaralarım iyileşti.

My wounds have healed.

- Tom yakında iyileşti.
- Tom kısa sürede iyileşti.

Tom got well soon.

Babam tekrar iyileşti.

My father got well again.

O, oldukça iyileşti.

He got quite well.

Öğretmen tekrar iyileşti.

The teacher got well again.

O tekrar iyileşti.

He got well again.

Doktorların yardımıyla iyileşti.

With the help of doctors, she got over her illness.

Tom'un yaraları iyileşti.

- Tom's wounds have healed.
- Tom has healed from his wounds.

Çok çabuk iyileşti.

- She got better very quickly.
- He got better very quickly.

Hasta tamamen iyileşti.

The patient made a full recovery.

Artık işler iyileşti.

Things have gotten better now.

Tom hızla iyileşti.

Tom recovered quickly.

Tom tamamen iyileşti.

Tom has fully recovered.

Tom çabuk iyileşti.

Tom made a quick recovery.

Tom'un Fransızcası iyileşti.

Tom's French has gotten better.

Tom teniste iyileşti.

Tom got good at tennis.

Tom oldukça iyileşti.

Tom has gotten so much better.

Tom'un durumu iyileşti.

Tom's condition has improved.

Bazıları yaralandı, sonra iyileşti.

And some were injured when they tried to resist.

Öğretmen tekrar oldukça iyileşti.

The teacher got quite well again.

Hasta azar azar iyileşti.

The patient got better little by little.

Çocuk bir mucizeyle iyileşti.

The child recovered by a miracle.

- Çabuk toparlandı.
- Hızla iyileşti.

He recovered quickly.

Hasta çocuk hızla iyileşti.

The sick boy recovered quickly.

Neyse ki, Tom iyileşti.

Fortunately, Tom recovered.

Tom neredeyse tamamen iyileşti.

- Tom is almost fully recovered.
- Tom has almost completely recovered.

Tom iyileşti gibi görünüyor.

Tom seems to have recovered.

O, yavaş yavaş iyileşti.

He recovered little by little.

Tom şarkı söylemede iyileşti.

Tom got good at singing.

Tom JavaScript programlamada iyileşti.

Tom got good at programming in JavaScript.

Tom çok çabuk iyileşti.

Tom got better very quickly.

Leyla fiziksel olarak iyileşti.

Layla recovered physically.

Yara neredeyse tamamen iyileşti.

The wound healed almost completely.

Onun damadı hastalığından tamamen iyileşti.

His son-in-law completely recovered from his illness.

Bir süre sonra, o iyileşti.

After a while, he came to.

Tom'un Fransızcası çok daha iyileşti.

Tom's French has gotten a lot better.

Kazadan sonra o çabucak iyileşti.

Following the accident he recovered quickly.

Tom beklediğimizden daha hızlı iyileşti.

Tom recovered faster than we expected.

Tom bu hafta gerçekten iyileşti.

Tom really improved this week.

Neyse ki, Kylie Minogue iyileşti.

Fortunately, Kylie Minogue healed.

Bence Fransızcanız çok daha iyileşti.

I think your French has gotten a lot better.

Tom hastalığından sonra okyanusun yanında iyileşti.

Tom convalesced near the ocean after his illness.

Yaralı adam üç gün içinde iyileşti.

The wounded man recovered in three days.

Tom tamamen iyileşti ve işe geri gidebilir.

- He has got well, so that he can work now.
- He has fully recovered and can already work again.
- He has completely recovered and can go back to work.

O, hasta hissediyordu fakat kısa sürede iyileşti.

She fell ill, but got well soon.

O tamamen iyileşti ve zaten tekrar çalışabilir.

He has fully recovered and can already work again.

Tom tamamen iyileşti ve işe geri dönebilir.

Tom has completely recovered and can go back to work.

O tamamen iyileşti ve şimdi tekrar çalışabilir.

He has recovered completely and is now able to work again.

Bir gün daha geçti ve hussar tamamen iyileşti.

Another day passed, and the hussar recovered completely.

Leyla duygusal olarak değil ama fiziksel olarak iyileşti.

Layla recovered physically but not emotionally.

O daha da iyileşti, bu yüzden yakında hastaneden çıkabilecek.

- He has gained so much that he can soon go home from the hospital.
- He has gotten better, so he'll soon be able to leave the hospital.

Daha sonra hayattan yeniden zevk almaya başladı ve gitgide iyileşti.

After that he began to enjoy life again and gradually recovered.

Altı aylık bir dönemden sonra bacağı iyileşti ve tekrar normale döndü.

After a six month period, his leg was healed and is normal again.