1. Home
  2. Translation in context
  3. Turkish-English
  4. Kıyafetlerini

Translation of "Kıyafetlerini" in English

0.011 sec.

Examples of using "Kıyafetlerini" in a sentence and their english translations:

Kıyafetlerini çıkar!

- Take off your clothes.
- Take off your clothes!

Tom kıyafetlerini değiştirdi.

Tom changed his clothes.

Çabucak kıyafetlerini giydiler.

They quickly put their clothes on.

O, tasarımcı kıyafetlerini giyiyor.

She wears designer clothes.

Onun siyah kıyafetlerini beğenirim.

I like her black clothes.

Sami karısının kıyafetlerini giymişti.

Sami dressed in his wife's clothes.

O kıyafetlerini çıkarmaya başladı.

She started taking her clothes off.

Tom kıyafetlerini ateşin yanında kuruttu.

Tom dried his clothes by the fire.

Tom tüm kendi kıyafetlerini yapar.

Tom makes all his own clothes.

Tom'un kıyafetlerini giyerek ne yapıyorsun?

- What are you doing wearing Tom's clothes?
- Why are you wearing Tom's clothes?
- What are you doing in Tom's clothes?

En son ne zaman kıyafetlerini ütüledin?

When was the last time you ironed your clothes?

Partiye gitmeden önce kıyafetlerini değiştirmen gerek.

You need to change clothes before we go to the party.

- Kıyafetlerini giyebilir miyim?
- Kıyafetlerinizi giyebilir miyim?

Can I wear your clothes?

Tom ve ben birbirimizin kıyafetlerini giyiyoruz.

Tom and I wear each other's clothes.

Tom banyodan çıktı, kurulandı ve kıyafetlerini giydi.

- Tom got out of the bath, dried himself off, and put his clothes on.
- Tom got out of the bath, dried himself off, and put on his clothes.

- Elbiselerini çıkardı ve pijamalarını giydi.
- Kıyafetlerini çıkarıp pijamasını giydi.

He took off his clothes and put on his pajamas.

Eski kıyafetlerini daha modaya uygun hale getirmek için değiştirdi.

She altered her old clothes to make them look more fashionable.

Tom'un senin kıyafetlerini giymesini istemediğini biliyorum ama onunkilerin hepsi ıslaktı.

- I know you didn't want Tom to wear your clothes, but his were all wet.
- I know that you didn't want Tom to wear your clothes, but his were all wet.

O bütün uzun güzel kahverengi saçlarını kesti ve bir oğlanın kıyafetlerini giydi.

She cut off all her beautiful long brown hair and dressed herself in boy's clothes.

- Tom banyodan çıktı ve elbiselerini giydi.
- Tom banyodan çıktı ve kıyafetlerini giydi.

- Tom got out of the bath and put his clothes on.
- Tom got out of the bath and put on his clothes.