Translation of "Kafatası" in English

0.004 sec.

Examples of using "Kafatası" in a sentence and their english translations:

O bir kafatası.

That's a skull.

Tom'un kafatası kırıldı.

Tom's skull has been fractured.

Hayvanların çoğunun kafatası vardır.

The majority of animals have skulls.

Fadıl'ın kafatası hiç bulunmadı.

Fadil's skull was never found.

Sami'nin kafatası asla bulunmadı.

Sami's skull was never found.

Bu gerçek bir insan kafatası.

Well, this is real human skull.

Fadıl kafatası kırıkları nedeniyle öldü.

Fadil died of skull fractures.

Sami mağarada bir kafatası buldu.

Sami found a skull in the cave.

Köpeğimiz bir kafatası ortaya çıkardı.

Our dog dug up a skull.

Ve ayrı bir kafatası yığınıyla karşılaştılar.

and a separate pile of skulls.

Tom'un göğsünde bir kafatası dövmesi var.

Tom has a tattoo of a skull on his chest.

İnsan kafatası yirmi üç kemikten oluşur.

The human skull consists of 23 bones.

O, masasında bir insan kafatası tutuyor.

She keeps a human skull on her desk.

Kırılmış kafatası, beyin kanamaları, aort yırtığı olasılığı

fractured skull, bleeds on his brain, a possible torn aorta

Kafatası beyninizi yaralanmaya karşı koruyan sert kemiktir.

Cranium is the hard bone of head that protects your brain from injury.

Dan yolun birkaç metre ötesinde insan kafatası buldu.

Dan found a human skull a few yards from the road.

Yani tek bir nörona kadar insan kafatası ve beynine odaklanabiliriz.

So that means we can focus through skull and brain to a neuron.

Bir kafatası şeklinde bir asteroid, Cadılar Bayramı'nda Dünya'nın yanından geçip gitti.

A skull shaped asteroid flew by the Earth on Halloween.

Bu kafatası ve çizgileri, 17. yüzyılın sonlarında İngiltere'de faaliyet gösteren dünyaca ünlü Kaptan Kidd'e dayanılarak adlandırılmıştır.

This skull and crossbones was named based on the world-famous Captain Kidd who was active in late 17th century Britain.