Translation of "Kahire'deki" in English

0.006 sec.

Examples of using "Kahire'deki" in a sentence and their english translations:

Sami, Kahire'deki bir dairedeydi.

Sami was in an apartment in Cairo.

Fadıl, Kahire'deki liseden mezun oldu.

Fadil graduated from high school in Cairo.

Leyla, Kahire'deki dairesinde ölü bulundu.

Layla was found dead in her apartment in Cairo.

Sami, Kahire'deki bir hapishanede yatıyordu.

Sami was serving time at a prison in Cairo.

Sami ve Leyla, Kahire'deki evlerindeydiler.

Sami and Layla were at their home in Cairo.

Sami, Kahire'deki kadınlarla tanışmak istiyordu.

Sami wanted to meet women n Cairo.

Leyla, Kahire'deki bir rehabilitasyon tesisini boyladı.

Layla ended up in a rehab facility in Cairo.

Bilinmeyen bir hırsız, Fadıl'ı Kahire'deki evinde vurdu.

An unknown intruder shot Fadil in his Cairo home.

Sami kişisel eşyalarını Kahire'deki bir eve bıraktı.

Sami abandoned his personal possessions in a Cairo apartment.

Leyla'nın Kahire'deki en sevdiği nokta Sami'nin mağazasıdır.

Layla's favorite spot in Cairo is Sami's department store.

Sami, Kahire'deki en iyi avukatlardan birini tuttu.

Sami hired one of the best lawyers in Cairo.

Fadıl'ın ailesi onu Kahire'deki prestijli bir okula kaydetti.

Fadil's parents enrolled him in a prestigious school in Cairo.

Sami, Kahire'deki evine daha fazla para koymaya başladı.

Sami started to put a lot more money into his Cairo house.

Sami ölü bulundu, Kahire'deki kendi evinde toprağa verildi.

Sami was found dead, buried in his own home in Cairo.

Sami'nin arabası Kahire'deki bir yerleşim bölgesinde terk edilmiş bulundu.

Sami's car was found abandoned in a residential area in Cairo.

Kampanyada önemli bir rol oynadı, Kahire'deki isyanı bastırmaya yardım etti ...

He played a prominent role in the campaign,  helping to suppress the revolt in Cairo…  

Sami ve Leyla evliydiler ve Kahire'deki büyük bir evde yaşıyorlardı.

Sami and Layla married and lived in a large home in Cairo.

Son zamanlarda Kahire'deki bir camide bir ateist ile açık bir tartışma gerçekleşti.

An open discussion with an atheist took place recently in a mosque in Cairo.