1. Home
  2. Translation in context
  3. Turkish-English
  4. Kaldıramadı

Translation of "Kaldıramadı" in English

0.003 sec.

Examples of using "Kaldıramadı" in a sentence and their english translations:

Sıcağı kaldıramadı.

He couldn't bear the heat.

Tom kutuyu kaldıramadı.

Tom couldn't lift the box.

Tom, Mary'nin valizini kaldıramadı.

Tom couldn't lift Mary's suitcase.

Sami o kutuyu kaldıramadı.

Sami couldn't lift that box.

Sami, Leyla'nın cesedini yerden kaldıramadı.

Sami couldn't lift Layla's body off the ground.

- Tom bunu kaldıramadı.
- Tom bununla yaşayamaz.

Tom couldn't live with it.

Adam zayıf bir kimse. Köpeğimi bile kaldıramadı.

Adam is a weakling. He couldn't even lift my dog!

- Tom işten başını kaldıramadı.
- Tom canla başla çalıştı.

Tom worked his fingers to the bone.

Taş o kadar ağırdı ki hiç kimse onu kaldıramadı.

The stone was so heavy that nobody could lift it.