1. Home
  2. Translation in context
  3. Turkish-English
  4. Kalpli

Translation of "Kalpli" in English

0.004 sec.

Examples of using "Kalpli" in a sentence and their english translations:

Tom iyi kalpli.

Tom is good-hearted.

Tom iyi kalpli biridir.

Tom's a good-hearted person.

Taş kalpli olduğunu düşünüyorum.

I thought your heart was made of stone.

Tom çok iyi kalpli.

Tom is very good-hearted.

Bu iyi kalpli biri.

He is a good man at heart.

George kırık kalpli idi.

George was broken-hearted.

O sıcak kalpli bir adam.

- He is a man of warm heart.
- He is a warm-hearted man.

O her zaman soğuk kalpli.

She is always cold-hearted.

Tom iyi kalpli bir adamdı.

Tom was a good-hearted guy.

Sen kötü kalpli bir adamsın.

You're a mean-spirited man.

Yaşlılara karşı iyi kalpli olun.

Be kind to the old.

Sen iyi kalpli bir çocuksun.

You are a good hearted child.

Tom iyi kalpli bir insandır.

Tom is a good-hearted person.

Tom iyi kalpli bir adamdır.

Tom is a good-hearted man.

Tom'un gerçekten iyi kalpli olduğunu düşünüyorum.

I think that Tom is truly decent.

Sami çok yumuşak kalpli bir kişidir.

Sami is a very soft-hearted person.

İyi kalpli kadınlar her zaman güzeldir ama güzel kadınlar her zaman iyi kalpli değildir.

Good-hearted women are always beautiful, but beautiful women are not always good-hearted.

Tom beyinsiz ama iyi kalpli bir adam.

Tom is a dim-witted but good-hearted fellow.

Her zaman olduğun iyi kalpli adam ol.

Be the kindhearted man you always were.

- Mary temiz kalpli bir öğrencidir.
- Mary saf bir öğrencidir.

Mary is an ingenuous student.

Leyla, Fadıl'ın sıcak kalpli cömert bir insan olduğunu biliyordu.

Layla knew that Fadil was a warm-hearted generous person.

- Tom'un iyi biri olduğunu biliyorum.
- Tom'un iyi kalpli olduğunu biliyorum.

- I know that Tom is kind.
- I know Tom is kind.

Sadece katı kalpli biri şu zavallı yavru kediyi bu soğukta sokağa terk edebilir.

Only the blackest of hearts could leave that poor kitty out on the street in the cold.