Translation of "Kaplanmış" in English

0.003 sec.

Examples of using "Kaplanmış" in a sentence and their english translations:

Oda dumanla kaplanmış.

The room is shrouded in smoke.

Çatı padavra ile kaplanmış mı?

Is the roof shingled?

Tom çamurla kaplanmış şekilde eve geri döndü.

Tom came back home covered in mud.

Gölün kıyı hattı ürpertici bir sessizlikle kaplanmış durumda.

The shoreline is eerly quiet.

Güneş tutulması ya da güneşin ışığını tam engelleme, güneş lekesinin karanlık ortasıyla kaplanmış alanda yaşayanlar tarafından görülür. Yarı gölge tarafından kaplanmış dünya alanında yaşayan insanlar bir kısmi tutulma görecektir.

A total solar eclipse, or a complete blocking out of the Sun's light, can only be seen by those who live in the area covered by the umbra. People who live in the area of the Earth covered by the penumbra will see a partial eclipse.

Karısının yeşil noktalarla kaplanmış yüzünü görünce kalp krizi geçirdi. Katil salatalığın bir kurbanı daha!

Seeing the face of his wife covered in green spots, he had a heart attack. Yet another victim of the killer cucumber!