Translation of "Kararımı" in English

0.005 sec.

Examples of using "Kararımı" in a sentence and their english translations:

Kararımı verdim.

I've made up my mind.

Kararımı değiştirmiyorum.

I'm not changing my vote.

Kararımı erteleyeyim.

Let me put off my decision.

Artık kararımı erteleyemiyorum.

I can't delay my decision any longer.

Nihayet kararımı verdim.

I've finally made up my mind.

Ben kararımı verdim.

- I've made my decision.
- I've made a decision.
- I have decided.
- I have made my decision.

Son kararımı verdim.

I made the final decision.

Kendi kararımı vereceğim.

I'll make up my own mind.

Henüz kararımı vermedim.

I haven't yet made up my mind.

Ben kararımı aldım.

I've made my decision.

Ben zaten kararımı verdim.

- I've already made up my mind.
- I've already made my decision.
- I've already decided.

Henüz gerçekten kararımı vermedim.

I haven't really made up my mind yet.

Gitmek için kararımı verdim.

I've made up my mind to leave.

Benim kararımı sorguluyor musun?

Are you questioning my judgment?

Kararımı vermekte sıkıntı yaşadım.

I had trouble making up my mind.

Henüz kararımı tamamen vermedim.

- I haven't quite made up my mind yet.
- I haven't quite made up my mind.

Ben kararımı tam vermedim.

I haven't quite made up my mind.

O benim kararımı kolaylaştırdı.

That made my decision easy.

Bir dakika. Henüz kararımı vermedim.

Just a moment. I haven't made up my mind yet.

Bu konudaki kararımı mı sorguluyorsun?

Are you questioning my judgment on this matter?

Kararımı söylediğine bağlı olarak verdim.

I made my decision based on what you said.

Gazeteci olmak için kararımı verdim.

I have made up my mind to become a journalist.

Film bitene kadar kararımı askıya alacağım.

I'm going to suspend my judgment until the movie is over.

Kendi kararımı vermek için yeterince yaşlıyım.

I'm old enough to decide for myself.

Duygularımın kararımı gölgelemesine izin vermemeye çalışıyorum.

I try not to let my emotions cloud my judgment.

Tom kendi kararımı vermeme izin verdi.

Tom let me make my own decision.

Kararımı bildirmek için ona bir mektup gönderdim.

I sent him a letter to let him know my decision.

Ne söylersen söyle fark etmez, kararımı değiştirmeyeceğim.

No matter what you may say, I won't change my mind.

Ben bu öğleden sonra sana kararımı vereceğim.

I'll give you my decision this afternoon.

Ben avukatıma danıştıktan sonra sana kararımı bildireceğim.

- I'll let you know my decision after I have consulted my lawyer.
- I'll let you know my decision after I've consulted my lawyer.

Mary'nin benimle evlenmesini istemek için kararımı verdim.

I've made up my mind to ask Mary to marry me.

Ben, benim avukatıma danıştıktan sonra, kararımı bildireceğim.

I'll let you know my decision after I have consulted my solicitor.

Tom'un beni affetmesini rica etmek için kararımı verdim.

I've made up my mind to ask Tom to forgive me.

Her şeyi göz önünde bulundurarak, fikirden vazgeçmeye kararımı verdim.

Taking all things into consideration, I have made up my mind to give up the idea.

Sonuçta, kararımı verdim ve yeni video oyununu satın aldım.

Finally, I made up my mind and bought the new video game.

Ne kadar zor olursa olsun, işi yapmak için kararımı verdim.

I made up my mind to do the work no matter how hard it might be.

Tom'a kararımı söylemem gerekene kadar kalan bir saatten daha az zamanım var.

I have less than an hour left until I have to tell Tom my decision.