1. Home
  2. Translation in context
  3. Turkish-English
  4. Kardeşlerim

Translation of "Kardeşlerim" in English

0.008 sec.

Examples of using "Kardeşlerim" in a sentence and their english translations:

Kardeşlerim,

Brothers and sisters,

Kardeşlerim!

- My brothers!
- My sisters!
- My siblings!
- Brothers!

Değerli kardeşlerim!

Dear brothers and sisters!

Benim kız kardeşlerim var. Erkek kardeşlerim yok.

I have sisters. I have no brothers.

Erkek kardeşlerim yunuslardır.

My brothers are dolphins.

Erkek kardeşlerim var.

I have brothers.

Kız kardeşlerim var.

I have sisters.

Oynayalım, küçük kardeşlerim!

Let's play, little bro!

Sevgili kardeşlerim, umarım iyisinizdir.

"Dear brothers, I hope this message finds you well.

Onlar benim erkek kardeşlerim.

They are my brothers.

Erkek kardeşlerim zaten evli.

My brothers are already married.

Erkek kardeşlerim beni korur.

My brothers protect me.

Bunlar benim erkek kardeşlerim.

These are my brothers.

Erkek kardeşlerim ağacın altındadırlar.

My brothers are under the tree.

Erkek kardeşlerim hâlâ Boston'da.

My brothers are still in Boston.

Öğrenin, kardeşlerim, düşünün ve okuyun.

Learn, my brothers, think and read.

Kız kardeşlerim bugün annenle birlikteydi.

My sisters were with your mother today.

Eve geldiğimde kız kardeşlerim yemek pişiriyordu.

My sisters were cooking when I came home.

Kız kardeşlerim bizimle partiye gelmek istiyor.

My sisters would like to come to the party with us.

Erkek kardeşlerim sürekli çevresine şakalar yapıyor.

My brothers are always joking around.

Bütün kardeşlerim benden daha uzun boylular.

- All my siblings are taller than me.
- All of my siblings are taller than me.

Kız kardeşlerim aynı renk gözlere sahip.

My sisters have the same color eyes.

Ben ve kız kardeşlerim ona yardım ediyoruz.

So my sisters and I, we help her out.

Erkek kardeşlerim gitti ve biz burada kaldık.

My brothers left and we stayed here.

Erkek kardeşlerim senin sorularına henüz cevap vermedi.

My brothers haven't answered your questions yet.

Ben fakirim, oysa erkek kardeşlerim çok zengin.

I am poor, whereas my brothers are very rich.

- Onlar benim kız kardeşlerim.
- Onlar benim bacılarım.

They are my sisters.

Erkek kardeşlerim ve ben hepimiz bir odayı paylaşıyoruz.

My brothers and I all share a room.

- O, tüm erkek kardeşlerim ve kız kardeşlerimin en küçüğüdür.
- En küçük kardeşim o.

He is the youngest of all my brothers and sisters.

- Dün kardeşlerim ve arkadaşlarımla çok güzel bir akşam geçirdim, yaptığımız mangal da çok güzeldi.
- Dün kardeşlerim ve arkadaşlarım beraber süper bir akşam geçirdik ve mangal da çok iyidi.

- Yesterday we had a good evening with my brothers and friends, and a very nice barbecue.
- We had a great evening yesterday with my brothers and my friends, and the barbecue was very good, too.

Sevgili kardeşlerim, Hazreti İsa yükseldi! Sevgi nefret üzerinde zafer kazandı, hayat ölümü ele geçirdi, ışık karanlığı dağıttı.

Dear Brothers and Sisters, Jesus Christ is risen! Love has triumphed over hatred, life has conquered death, light has dispelled the darkness!