Translation of "Katını" in English

0.004 sec.

Examples of using "Katını" in a sentence and their english translations:

Maaşımın iki katını kazanıyor.

- He earns double my salary.
- He earns twice my salary.

- O, maaşımın iki katını kazanır.
- O, maaşımın iki katını kazanıyor.

- He is earning twice my salary.
- He earns double my salary.

O miktarın iki katını yemeliler.

They need to eat double that amount.

Ben fiyatın iki katını öderim.

I'll pay double the price.

Tom maaşımın iki katını kazanıyor.

Tom earns double my salary.

O, maaşımın iki katını kazanır.

He earns double my salary.

O, maaşımın iki katını kazanıyor.

He is earning twice my salary.

Senin yediğin miktarın iki katını yedi.

He ate twice the amount that you ate.

Erkek kardeşim fiyatın iki katını ödedi.

My brother paid double the price.

Tom benim maaşımın iki katını kazanıyor.

- Tom earns twice my salary.
- Tom earns double my salary.

Sana şimdi kazandığının iki katını ödeyeceğim.

I'll pay you double what you're making now.

O, her zamanki ücretin iki katını ödedi.

He paid double the usual fare.

Tom taksi şoförüne taksimetrenin söylediğinin iki katını ödedi.

Tom paid the taxi driver twice what the meter said.

Dan ve Linda; Glasgow'da bir evin çatı katını kiraladı.

Dan and Linda rented the top floor of a house in Glasgow.

"Mary benim kazandığımın on katını kazanır," Tom şikayet etti ve hâlâ ev giderlerinin yarısını ödememi bekliyor.

"Mary earns ten times as much as I do," complained Tom "and yet she expects me to pay half of the household expenses."