1. Home
  2. Translation in context
  3. Turkish-English
  4. Kaybetmişti

Translation of "Kaybetmişti" in English

0.004 sec.

Examples of using "Kaybetmişti" in a sentence and their english translations:

O sevinçten kendini kaybetmişti.

He was beside himself with joy.

Onlar İç Savaşı kaybetmişti.

They had lost the Civil War.

Tom bütün umudunu kaybetmişti.

Tom had lost all hope.

O, haberi duyduğunda kontrolü kaybetmişti.

- She pushed the panic button when she heard the news.
- She freaked out as she heard the news.

O, kocasının ölümünden sonra bütün umudunu kaybetmişti.

She had lost all hope after the death of her husband.

- Adam bütün umudunu yitirmişti.
- Adam bütün ümidini kaybetmişti.

The man lost all hope.

Yardım gelene kadar üç saat bilinçsizce yatarak kan kaybetmişti.

lying for three hours unconscious and bleeding before help arrived.

Artık İber ordusu tüm uyumunu kaybetmişti ve kabile savaşçıları yığınla kaçmaya başlamıştı.

By now the Iberian army lost all cohesion and the mass of tribal warriors started fleeing.