1. Home
  2. Translation in context
  3. Turkish-English
  4. Kelepçeli

Translation of "Kelepçeli" in English

0.003 sec.

Examples of using "Kelepçeli" in a sentence and their english translations:

Tom kelepçeli.

Tom is handcuffed.

Sami kelepçeli.

Sami is handcuffed.

Tom kelepçeli olmalıydı.

- Tom should've been handcuffed.
- Tom should have been handcuffed.

Tom kelepçeli olmalı.

Tom has to be handcuffed.

Tom kelepçeli olmayacak.

Tom won't be handcuffed.

Tom kelepçeli olabilir.

Tom might be handcuffed.

Tom muhtemelen kelepçeli olacak.

Tom will likely be handcuffed.

Tom kelepçeli olduğunu söyledi.

Tom said that he'd been handcuffed.

Tom muhtemelen hâlâ kelepçeli.

Tom is probably still handcuffed.

- Tom kelepçeli olacak.
- Tom kelepçelenecek.

Tom will be handcuffed.

Tom, Mary'nin onu kelepçeli görmesini istemedi.

Tom didn't want Mary to see him in handcuffs.

Tom kelepçeli değildi ama Mary kelepçeliydi.

Tom wasn't handcuffed, but Mary was.

Dan'in cesedi elleri kelepçeli olarak ormanda bulundu.

Dan's body was found handcuffed in the woods.

- Tom kelepçeli olmadığını söyledi.
- Tom kelepçelenmediğini söyledi.

- Tom said he wasn't handcuffed.
- Tom said that he wasn't handcuffed.

Bu evden gönüllü olarak ayrılmayacağım. Kelepçeli veya tabutun içinde terk edeceğim!

I won't willingly give up this house. I'll leave it either in handcuffs or in a coffin!