Translation of "Konulmaz" in English

0.002 sec.

Examples of using "Konulmaz" in a sentence and their english translations:

İnternet karşı konulmaz bir tsunamidir.

The Internet is an irresistible tsunami.

O büyüleyici ve karşı konulmaz.

He's charming and irresistible.

Leyla karşı konulmaz hale geldi.

Layla became irresistible.

- Tom'u dayanılmaz buluyorum.
- Tom'u karşı konulmaz buluyorum.

I find Tom irresistible.

Bunun ne kadar karşı konulmaz olabileceğini biliyorum.

I know how overwhelming it can be.

- Onu dayanılmaz buldu.
- Onu karşı konulmaz buldu.

He found her irresistible.

Bir dilin çevirilemezliği hakkında bir şey okuduğum zaman, çalışma masama dönüp başka bir roman çevirmek için karşı konulmaz bir istek duyuyorum.

When I read about the untranslatability of some language, I feel an irresistible urge to go back to my desk and translate another novel.