Translation of "Kullanmaktan" in English

0.030 sec.

Examples of using "Kullanmaktan" in a sentence and their english translations:

Oy kullanmaktan kaçındım.

I refrained from voting.

Araba kullanmaktan hoşlanmıyorum.

- I don't like to drive.
- I don't like driving.

Eşyalarımı kullanmaktan vazgeç!

- Stop using my stuff!
- Stop using my stuff.

Google Çeviri kullanmaktan hoşlanmıyorum.

I don't like to use Google Translate.

Görevini kötüye kullanmaktan çekinmez.

He is not ashamed of his misconduct.

Adaptörleri kullanmaktan nefret ediyorum.

I hate using adapters.

Araba kullanmaktan nefret ediyorum.

I hate driving.

Tom araç kullanmaktan hoşlanmıyor.

Tom doesn't like driving.

Alkollü araç kullanmaktan tutuklanmış.

He has a history of arrests for drunken driving.

Genel tuvaletleri kullanmaktan kaçınmaya çalışırım.

I try to avoid using public restrooms.

Otobüsleri kullanmaktan vazgeçmeye karar verdiler.

They agreed to stop using the buses.

Hâlâ şehirde araba kullanmaktan hoşlanmıyorum.

I still don't like to drive in the city.

- Hava sisliyken araba kullanmaktan nefret ediyorum.
- Sisli havada araç kullanmaktan hiç hoşlanmıyorum.

I hate driving when it's foggy.

Polis alkollü araç kullanmaktan onu tutukladı.

The policeman arrested him for drunken driving.

Her sabah araba kullanmaktan çok yoruluyorum.

I'm getting pretty tired of driving every morning.

Alkollü araç kullanmaktan üç cezam var.

I have three DUIs.

Bir çekicim var ve onu kullanmaktan korkmam!

I have a hammer, and I'm not afraid to use it!

Alkollü araç kullanmaktan iki ay hapis yattı.

He served two months in jail for drunken driving.

Karıştığı trafik kazasının ardından alkollü araç kullanmaktan yargılandı.

He was charged with drunken driving after he was involved in a car accident.

- O dikkatsiz araç kullanmanın keyfini çıkarır.
- O dikkatsiz araç kullanmaktan hoşlanır.
- O dikkatsiz araç kullanmaktan çok büyük zevk alır.

He gets a kick out of reckless driving.

Geceleri korna kullanmaktan kaçınılmalı. Gece onun yerine farları yak.

Using the horn at night should be avoided. At night, flash the headlights instead.

Bir trafik kazası onu sol elini kullanmaktan mahrum etti.

A traffic accident deprived him of the use of his left hand.

İnsanların süpermarketlerden aldıkları plastik çantaları kullanmaktan vazgeçmeleri gerektiğini düşünüyorum.

I think people should stop using plastic bags from supermarkets.

- Sarhoş araba sürdüğü için tutuklandı.
- Alkollü araç kullanmaktan tutuklanmıştı.

He was arrested for drunken driving.

Alkollü araç kullanmaktan en az bir kez hüküm giymiş.

He has at least one conviction for drunken driving.

Google'ın otomatik çevirisini kullanmaktan hoşlanmıyorum ama karşılaştırma için onu kullanıyorum.

I don't like to use Google's auto-translation, but I do use it for comparison.

- Tom araba sürmeyi sevmiyor bile.
- Tom araba kullanmaktan hoşlanmaz ki.

Tom doesn't even like driving.

Sabıka kaydında yalnızca iki kez alkollü araç kullanmaktan vukuatı var.

His criminal record consists of only two drunken driving citations.

Alkollü araç kullanmaktan suçlu bulunup ehliyetine altı ay süreyle el konuldu.

He pleaded guilty to drunken driving and his driver's license was suspended for six months.

Plastik çubukları kullanmak ve onları yıkamak tek kullanımlık çubukları kullanmaktan daha iyidir.

It's better to use plastic chopsticks and wash them than to use disposable chopsticks.

- Tom hava karardıktan sonra araba kullanmaktan hoşlanmaz.
- Tom gece araba sürmeyi sevmez.

Tom doesn't like driving after dark.

Ancak, bazı insanlar bilgisayar kullanmaktan hasta olurken, bazı insanların bilgisayar kullanarak iyileşmeleri ilginçtir.

However, what's interesting is that whilst there are people whose computer use has become a problem, there are also people who have recovered from illness because of using computers.

Tom alkollü araba kullanmaktan beş gün hapis ve bir yıl göz hapsine mahkûm edildi.

Tom was sentenced to five days in jail and a year on probation for drunken driving.