1. Home
  2. Translation in context
  3. Turkish-English
  4. Kullanmayı

Translation of "Kullanmayı" in English

0.029 sec.

Examples of using "Kullanmayı" in a sentence and their english translations:

Uçak kullanmayı biliyor.

He knows how to pilot a plane.

Onu kullanmayı istiyorum.

I intend to use it.

Araba kullanmayı seviyorum.

I love driving.

Araba kullanmayı bilmiyor.

He is not able to drive a car.

Fosil yakıtları kullanmayı kestiğimizde

so that when we stop burning fossil fuels,

Araba kullanmayı öğrenmeyi başardı.

- She managed to drive a car.
- She managed to learn how to drive a car.

Zamanını iyi kullanmayı biliyor.

He knows how to make good use of his time.

Araba kullanmayı sever misin?

Do you like to drive?

Ona bisiklet kullanmayı öğrettim.

I taught him to ride a bicycle.

Onu kullanmayı planlıyor musun?

- Do you plan on using that?
- Are you planning on using that?

Google Çevirici'yi kullanmayı sevmem.

- I don't like to use Google Translator.
- I don't like using Google Translator.

Tom Facebook kullanmayı bıraktı.

Tom has quit using Facebook.

Tom, Facebook kullanmayı durdurdu.

Tom stopped using Facebook.

Seninle Fransızca kullanmayı bıraktım.

I've quit using French with you.

Oy kullanmayı planlıyor musun?

Are you planning on voting?

Sen sigara kullanmayı bıraktın.

You've given up smoking.

Tom araba kullanmayı biliyor.

Tom knows how to drive a car.

Güneş panelleri kullanmayı deneyin.

Try using solar panels.

Tekne kullanmayı biliyor musun?

Do you know how to sail a boat?

Forklift kullanmayı biliyor musun?

Do you know how to drive a forklift?

Araba kullanmayı öğrenmek istiyorum.

I want to learn to drive.

Yine kılıç kalkan kullanmayı öğretiyorlardı

again they were teaching how to use a sword shield

Erkek arkadaşım mikrodalga kullanmayı reddediyor.

My boyfriend refuses to use the microwave.

Herkese oy kullanmayı hatırlatmak istiyorum.

I'd like to remind everyone to vote.

Bu kelimeyi kullanmayı gerçekten sevmiyorum.

I really don't like to use this word.

Önümüzdeki seçimlerde oy kullanmayı planlamıyorum.

I don't plan to vote at the upcoming election.

Yemek çubuğu kullanmayı biliyor musun?

Do you know how to use chopsticks?

Ben, makineyi kullanmayı zor buldum.

I found it difficult to use the machine.

Hiç onu kullanmayı denedin mi?

Have you ever tried using it?

Hangi dili kullanmayı tercih edersin?

Which language would you prefer to use?

Araba kullanmayı bilmediğinden haberim yoktu.

- I didn't know you couldn't drive.
- I didn't know that you couldn't drive.

Kız kardeşime araba kullanmayı öğrettim.

I taught my sister how to drive.

Araba kullanmayı öğrenmek ister misin?

Do you want to learn to drive?

İnsan araçları kullanmayı erken öğrendi.

Man learned early to use tools.

Farklı bir tarayıcı kullanmayı deneyin.

Try using a different browser.

O, bisiklet kullanmayı öğrendi mi?

Did she learn to ride a bike?

Ben araba kullanmayı pratik yapacağım.

I'm going to practice driving.

Onu tekrar kullanmayı planlıyorlar mı?

Do they plan to use it again?

Onu tekrar kullanmayı planlıyor musun?

Do you plan to use it again?

Tom araba kullanmayı biliyor mu?

Does Tom know how to drive?

Tom’a araba kullanmayı öğrenmeye çalıştım.

I tried to get Tom to learn to drive.

Kaynağı daha verimli kullanmayı mümkün kılması.

include significant resource use efficiencies,

Ona araba kullanmayı öğreniyor olduğumu söyle.

Tell her that I am learning driving.

On beş yaşındayken araba kullanmayı öğrendim.

I learned to drive when I was fifteen.

Şefin, otoritesini kötüye kullanmayı sevdiğini söyledik.

The section chief seems to like abusing his authority.

Araba kullanmayı öğrenmek biraz vaktimi aldı.

It took me some time to learn how to drive a car.

Onun uyuşturucu kullanmayı bırakmasını rica ettim.

I begged him to stop using drugs.

Arkadaşlık web sitesini kullanmayı denedin mi?

Have you tried using a dating website?

Tom görevi kötüye kullanmayı defalarca reddetti.

Tom has repeatedly denied wrongdoing.

Tom çoğunlukla dönüş sinyalini kullanmayı unutur.

Tom often forgets to use his turn signal.

Araba kullanmayı öğren, seni geri zekalı.

Learn how to drive, you moron.

Tom zaten araba kullanmayı bildiğini söylüyor.

Tom says he already knows how to drive.

Araba kullanmayı henüz öğrenmedin, değil mi?

You haven't yet learned to drive, have you?

Sana yemek çubuklarını kullanmayı kim öğretti?

Who taught you how to use chopsticks?

Üç ay önce araba kullanmayı öğrendim.

I learned to drive three months ago.

Tom, Mary'nin araba kullanmayı sevdiğini söyledi.

- Tom said Mary likes driving.
- Tom said Mary likes to drive.
- Tom said that Mary likes to drive.
- Tom said that Mary likes driving.

Tom bir traktör kullanmayı öğrenmek istiyor.

Tom wants to learn how to drive a tractor.

Eşyaları kullanmayı amaçlayan bu orangutan gibi meraklılar.

intent on itemizing the contents of this jungle visitor’s backpack.

Son zamanlarda yeni yazı türü kullanmayı seviyorum.

I like to use the new font lately.

Bu tür zincirli testere kullanmayı biliyor musun?

Do you know how to use this kind of chain saw?

Ozon tabakasını incelten kimyasalları kullanmayı hemen durdurmalıyız.

We must stop using ozone-depleting chemicals immediately.

Sana ne Twitter kullanmayı bırakmaya karar verdirdi?

What made you decide to quit using Twitter?

Sanırım insanlar tek kullanımlık poşetleri kullanmayı durdurmalı.

- I think people should stop using disposable shopping bags.
- I think that people should stop using disposable shopping bags.

- Alkol içmeye son verdi.
- Alkol kullanmayı bıraktı.

He stopped drinking alcohol.

Sanal gerçeklik kulaklığı kullanmayı hiç denedin mi?

Have you ever tried using a virtual reality headset?

Tom bir kamyon kullanmayı öğrenmek istediğini söyl

Tom says he wants to learn to drive a truck.

Tom, Mary'den ona araba kullanmayı öğretmesini istedi.

Tom asked Mary to teach him how to drive a car.

Araba kullanmayı öğrenmek ne kadar zamanını aldı?

How long did it take you to learn to drive?

Mary araba kullanmayı on sekiz yaşında öğrendi.

Mary learned to drive when she was eighteen.

Bana araba kullanmayı öğretirsen sana minnettar olurum.

I'd be grateful to you if you could teach me how to drive.

Tom sana ne zaman araba kullanmayı öğretti?

When did Tom teach you to drive?

Tom henüz araba kullanmayı öğrenmedi, değil mi?

Tom hasn't learned to drive yet, has he?

Tom araba kullanmayı nerede öğrenmiş, merak ediyorum.

I wonder where Tom learned how to drive.

Ben araba kullanmayı biliyorum ama o bilmiyor.

I can drive a car, but he can't.

- Biz araba kullanmayı seçtik.
- Biz arabayla gitmeyi seçtik.

We chose to drive.

Çok hijyenik olmadıkları için umumi tuvaletleri kullanmayı reddediyorum.

I refuse to use public restrooms, as they are very unhygenic.

- Araba kullanmayı hiç bilmem.
- Araba sürmeyi hiç beceremiyorum.

I can't drive at all.

- Yanni araba sürmeyi bilmiyor.
- Yanni araba kullanmayı bilmiyor.

Yanni doesn't know how to drive.

Ve yuvarlanan serum askımı bir kaykay gibi kullanmayı öğrendim.

and learned to use my rolling IV pole as a skateboard.

Hijenik ped mi yoksa tampon mu kullanmayı tercih edersiniz?

Do you prefer using sanitary napkins or tampons?

O her zaman tehlikeli bir hızda araba kullanmayı sevdi.

He has always liked to drive at a dangerous speed.

On sekiz yaşındayken araba kullanmayı öğrendim ve ehliyet aldım.

I learned to drive a car and got a driver's license when I was eighteen.

Çelimsiz yaşlı adam inatla bir tekerlekli sandalyeyi kullanmayı reddetti.

The frail old man stubbornly refused to make use of a wheelchair.

Mary'ye araba kullanmayı öğreten kişinin Tom olduğuna emin misin?

Are you certain it was Tom who taught Mary how to drive?

Ama onu doğru şekilde kullanmayı bilirsek ihtiyacımız olduğunda bizi kurtarabilir.

but if we know how to use it correctly can truly save us in our hour of need.

Birçok çocuk okula girmeden önce bile bir bilgisayar kullanmayı öğrenir.

Many children learn to use a computer even before entering school.

Onu kullanmayı bitirir bitirmez bunu sana geri vereceğime söz veriyorum.

- I promise I'll give this back to you as soon as I've finished using it.
- I promise that I'll give this back to you as soon as I've finished using it.

Kendi yararı için insanları kullanmayı bırakması için Keiko'ya baskı yaptım.

I urged Keiko to stop using people for her own convenience.

Tom Mary'ye kullanmayı bitirdiğinde çekici alet çantasına geri bırakmasını söyledi.

Tom told Mary to put the hammer back into the toolbox when she was finished using it.

- Boston'da bir daha araba kullanmak istemiyorum.
- Boston'da tekrar araba kullanmayı asla istemiyorum.

I never want to drive in Boston again.

Dan grubun bazı üyelerini kontrol etmek için psikolojik savaş teknikleri kullanmayı denedi.

Dan tried to use psychological warfare techniques to control some members of the group.

- Tom'un araba kullanamadığını bilmiyor muydun?
- Tom'un araba kullanmayı bilmediğinden haberiniz yok muydu?

Didn't you know Tom couldn't drive?