Translation of "Kurtarma" in English

0.005 sec.

Examples of using "Kurtarma" in a sentence and their english translations:

Kurtarma partileri düzenleniyor.

Rescue parties are being organized.

Kurtarma ekibi Tom'u aradı.

The rescue team searched for Tom.

Kurtarma ekibi yaralıları kurtardı.

The rescue team rescued the injured.

Biz bir kurtarma görevindeyiz.

We're on a rescue mission.

Kurtarma ekibi kayıp yolcuları aradı.

The rescue party searched for the missing passengers.

Bir kurtarma operasyonuna teşebbüs ediyoruz.

We're attempting a rescue operation.

Kurtarma ekibi kurbanların yerini saptadı.

The rescue team located the victims.

Tom kurtarma operasyonuna önderlik etti.

Tom led the rescue operation.

Kurtarma ekibini çağırmaktan başka çarem yok.

I've just got no option here, but to call in the rescue.

Bu özellikle felaketten kurtarma zamanlarında önemlidir.

This is particularly important during times of disaster recovery.

Kurtarma ekipleri depremin kurbanlarına malzeme dağıtacak.

The rescue workers are going to hand out supplies to the victims of the earthquake.

Tom bizim takımda kurtarma vuruşu yapar.

Tom bats cleanup on our team.

Kurtarma operasyonuna "Tomodachi Operasyonu" adı verildi.

The rescue operation was called "Operation Tomodachi".

Kurtarma ekipleri iki saat geç geldi.

The rescue workers arrived two hours too late.

Erkek kardeşim kurtarma ekibinin bir üyesidir.

My brother is a member of the rescue squad.

Uluslararası kurtarma ekipleri Japonya'ya uçmaya hazırdılar.

International rescue teams are at the ready to fly to Japan.

Kurtarma ekibi seni almak için geliyor..

The rescue team are on the way to get you.

Sahil Güvenlik bir kurtarma helikopteri çağırdı.

The coast guard called in a rescue helicopter.

Dan rehineleri kurtarma işinde başarısız oldu.

Dan failed to save the hostages.

Arama ve kurtarma operasyonları hemen başladı.

Search and rescue operations began immediately.

Kurtarma görevlileri Tom ve köpeğini kurtardı.

Rescue workers saved Tom and his dog.

- Tom bir arama- kurtarma uzmanı olmak istiyordu.
- Tom bir arama-kurtarma uzmanı olmak istiyordu.

Tom wanted to become a search-and-rescue specialist.

kurtarma ekibini çağırmalı ve bir hastaneye yetişmelisiniz.

you've got to call for rescue, and you've got to get to a hospital.

Bir kurtarma ekibi gelinceye kadar şarkı söylediler.

They kept singing until a rescue team came.

Kaybolan çocuk, kurtarma ekibi gelene kadar dayandı.

The lost boy held out until the rescue team came.

Milli kurtarma ekipleri beklemede Japonya'ya uçmaya hazır.

National rescue teams are on standby ready to fly to Japan.

Kurtarma ekibi çağırmaktan başka çok az seçeneğiniz olacaktır.

You're going to have little choice, but to call for rescue.

kurtarma ümidi olmadan evlerinden 240.000 mil yol alırdı .

spacecraft failed.

Kurtarma ekibi bizi bulana kadar hayatta kalabilmeyi umalım.

Let's hope we can stay alive until the rescue team finds us.

Unutmayın, bir arama kurtarma görevindeyiz. Yani zaman çok önemli.

[Bear] Remember, we're on a search and rescue mission, So, time is critical.

Artık başka seçeneğimiz yok, acil durum kurtarma ekibini çağırmalıyız.

Now we've got no choice, we're gonna call for emergency rescue here.

Neden en büyük bankalar en büyük kurtarma paketlerine ihtiyaç duyuyorlar?

Why do the largest banks need the biggest bailout?

Bizim Tom'u kurtarma görevine gidecek bir gönüllüye daha ihtiyacımız var.

We need one more volunteer to go on a mission to rescue Tom.

Kurtarma işçisi insanları kurtarmak için bir helikopterle felaket bölgesine gitti.

The rescue worker went into the disaster zone with a helicopter to save people.

O inanılmaz bir kız.  Dana adında, St. Bernard cinsinde bir arama kurtarma köpeği.

She's an incredible girl. She's called Dana, she's a St. Bernard rescue dog.

Ama bu arama ve kurtarma çalışmasına başlamadan önce vermemiz gereken bir karar var.

But before we start the search and rescue mission, we've got a decision to make.

Hava arama kurtarma ekibi kuvvetli rüzgâr ve dondurucu soğukla mücadele etmek zorunda kaldı.

The rescue flight had to reckon with strong winds and freezing temperatures.

Gece boyu süren sağanak yağış, mahsur kalan feribottaki kazazedeleri kurtarma çalışmalarına sekte vurdu.

Heavy rain throughout the night has hampered efforts to rescue survivors from the stricken ferry.

- İlk yardım ekibi gelinceye kadar dayanmaya çalış.
- Bir kurtarma ekibi gelene kadar dayanmaya çalışın.

Try to hold on until a rescue team arrives.

Tarihinin en büyük ve en olası kurtarma Berlin halkına yiyecek ve umut getirdi - Ve bu havadan ikmalin başlamasına sebeb oldu

And that's when the airlift began – when the largest and most unlikely rescue in history brought food and hope to the people of Berlin.

5 Mart Cuma günü kararlaştırılan 10 Milyar Avroluk kurtarma planı uyarınca Güney Kıbrıs bankalarında 100,000 avronun üzerinde parası bulunan mudilerin artık tasarrufları üzerinden yüzde 9.9 vergi ödemesi gerekecek.

All depositors with over €100,000 in Southern Cypriot banks will now have to pay 9.9 percent levy on their savings as part of a €10 billion bailout plan agreed on Friday, March 15.