1. Home
  2. Translation in context
  3. Turkish-English
  4. Oynamasına

Translation of "Oynamasına" in English

0.003 sec.

Examples of using "Oynamasına" in a sentence and their english translations:

Çocukların oynamasına izin ver.

- Let the children play!
- Let the children play.

- Tom'un dışarıda oynamasına izin vermiyorum.
- Tom'un sokakta oynamasına izin vermiyorum.

I don't let Tom play outside.

Çocukların burada oynamasına izin vermemelisin.

You must not allow the children to play here.

Çocukların yolda oynamasına izin vermeyin.

Don't let children play in the road.

Çocuğun bıçaklarla oynamasına izin vermeyin.

Don't let the kid play with knives.

- Bebeğin madeni paralarla oynamasına izin verme.
- Bebeğin madeni paralarla oynamasına izin vermeyin.

Don't let the baby play with coins.

Onun, sizin telefonlarınızla oynamasına izin vermeyin.

Don't let him play with your phone.

Çocukların mutfak bıçağıyla oynamasına izin vermemelisin.

- Don't let your boy play with a knife.
- You shouldn't let children play with the kitchen knife.

Çocuklarının sokakta oynamasına izin veriyor musun?

- Do you let your children play in the street?
- Do you allow your children play in the street?

Tom Mary'nin dışarıda oynamasına izin vermedi.

Tom didn't let Mary play outside.

Lütfen çocukların bıçaklarla oynamasına izin vermeyin.

Please don't let the children play with knives.

Tom, Mary'nin diğer çocuklarla oynamasına izin vermedi.

Tom didn't let Mary play with the other children.

Tom çocuklarının Mary ile oynamasına izin vermez.

Tom doesn't allow his children to play with Mary.

Lütfen, Tom'un artık benimle oynamasına izin vermeyeceğini söyleme.

Please don't say that you won't let Tom play with me anymore.

Tom Mary'nin dışarı çıkmasına ve yağmurda oynamasına izin vermeyi reddetti.

Tom refused to let Mary go out and play in the rain.

Anlamadığım şey böylesine güzel bir günde çocukların dışarıda oynamasına niçin izin verilmediğidir.

What I don't understand is why the children aren't being allowed to play outside on such a nice day.