Translation of "Rahatlatmak" in English

0.002 sec.

Examples of using "Rahatlatmak" in a sentence and their english translations:

Monotonluğu rahatlatmak için ne yapabiliriz?

What can we do to relieve the monotony?

Onu rahatlatmak için bir ilaç verdi.

He gave her a drug to make her relax.

Fadıl sinirlerini rahatlatmak için duş aldı.

Fadil took a shower to calm his nerves down.

Mary onu rahatlatmak için kızını kollarına aldı.

Mary took her daughter in her arms to comfort her.

Tom Mary'yi rahatlatmak için elinden geleni yapıyor.

Tom is doing his best to comfort Mary.

Bir kadın kızdığında, onu rahatlatmak için ihtiyacın olan tek şey dört küçük öpücüktür.

When a woman's angry, four little kisses are all you need to comfort her.

İki ay sonra, şimdi düşman tarafından kuşatılmış olan Badajoz'u rahatlatmak için tekrar kuzeye yürüdü

Two months later, he marched north again to relieve Badajoz, now besieged by the enemy,