1. Home
  2. Translation in context
  3. Turkish-English
  4. Reddedecek

Translation of "Reddedecek" in English

0.003 sec.

Examples of using "Reddedecek" in a sentence and their english translations:

Teklifi reddedecek cesareti vardı.

He had the courage to decline the offer.

Tom her şeyi reddedecek.

Tom will deny everything.

Tom muhtemelen bunu yapmayı reddedecek.

Tom is probably going to refuse to do that.

Teklifi reddedecek kadar yeterli bilgeliğe sahipti.

She had enough wisdom to refuse the offer.

Korkarım ki o benim talebimi reddedecek.

I'm afraid that she'll refuse my request.

Tom'un Mary'nin ricasını reddedecek yüzü yoktu.

Tom didn't have the heart to refuse Mary's request.

O bunu reddedecek, bu nedenle onu aldırış etme.

He will deny it, so don't pay him any attention.

Ben onun harika güzelliğini reddedecek kadar aptal değilim.

I am not so stupid as to deny its great beauty.

Tom'un Mary'nin onun yapmasını istediği şeyi reddedecek cesareti yoktu.

Tom didn't have the courage to refuse to do what Mary asked him to do.