Translation of "Söylemedikçe" in English

0.009 sec.

Examples of using "Söylemedikçe" in a sentence and their english translations:

Ben sana söylemedikçe gelme.

Don't come unless I tell you to.

Annem söylemedikçe bulaşıkları asla yıkamam.

I never wash the dishes unless my mother tells me to.

Bana neden bilmek istediğini söylemedikçe sana söylemeyeceğim.

I'm not going to tell you unless you tell me why you want to know.

Tom yapmak zorunda olduğunuzu söylemedikçe bunu yapmayın.

Don't do that unless Tom says you have to do it.

Tom ona odasını temizlemesini söylemedikçe asla odasını temizlemez.

Tom never cleans his room unless I tell him to.

Biri yapmamamız gerektiğini söylemedikçe Tom'un önerdiğini yapmayı planlıyoruz.

We plan to do what Tom suggests, unless somebody tells we shouldn't.

Tom sana bunun dışında söylemedikçe, yarınki toplantıda olmalısın.

Unless Tom tells you otherwise, you should be at tomorrow's meeting.

- Ben sana söylemedikçe gelme.
- Ben sana söylemeden gelme.

Don't come unless I tell you to.

Ben ona yapmasını söylemedikçe Tom asla bir şey yapmaz.

Tom never does anything unless I tell him to.

Biz Tom'a başka bir şey söylemedikçe, o yarınki toplantıda olmayı planlıyor.

Unless we tell Tom otherwise, he plans to be at tomorrow's meeting.