Translation of "Sınıfımızdaki" in English

0.006 sec.

Examples of using "Sınıfımızdaki" in a sentence and their english translations:

- Sınıfımızdaki herkes testi geçti.
- Sınıfımızdaki herkes sınavdan geçti.

Everyone in our class passed the test.

- Fatma, sınıfımızdaki en büyük öğrencidir.
- Fatima sınıfımızdaki en yaşlı öğrencidir.
- Fatma sınıfımızdaki en büyük öğrencidir.

Fatima is the eldest student in our class.

Tom sınıfımızdaki tek oğlan.

Tom is the only boy in our class.

Sınıfımızdaki herkes sınavı geçti.

Everyone in our class passed the exam.

Sınıfımızdaki oğlan sayısı otuzdur.

The number of boys in our class is thirty.

Tom sınıfımızdaki tek Kanadalıdır.

Tom is the only Canadian in our class.

Tom sınıfımızdaki en akıllı kişi.

Tom is the smartest one in our class.

Tom sınıfımızdaki en şirin çocuk.

Tom is the cutest boy in our class.

Tom sınıfımızdaki en iyi şarkıcıdır.

Tom is the best singer in our class.

Tom sınıfımızdaki en zeki öğrencidir.

Tom is the smartest student in our class.

Fatma, sınıfımızdaki en büyük öğrencidir.

Fatima is the eldest student in our class.

Tom, sınıfımızdaki en zeki çocuk.

Tom is the smartest kid in our class.

Boyu sınıfımızdaki diğer çocuklar gibi.

He is as tall as any boy in our class.

Sınıfımızdaki kızların bazılarının erkek arkadaşları yok.

Some of the girls in our class don't have boyfriends.

O sınıfımızdaki en yavaş kişi olabilir.

He may be the slowest one in our class.

Tom neredeyse sınıfımızdaki her kızı öptü.

Tom has kissed almost every girl in our class.

Tom muhtemelen sınıfımızdaki en iyi şarkıcı.

Tom is probably the best singer in our class.

- Tom sınıfımızdaki başka bir öğrenciden daha akıllı.
- Tom sınıfımızdaki diğer tüm öğrencilerden daha akıllı.

Tom is smarter than any other student in our class.

Sınıfımızdaki hiçbir öğrenci, Kate'den daha akıllı değildir.

No student in our class is smarter than Kate.

Sınıfımızdaki en uzun boylu çocuksun, değil mi?

You're the tallest boy in our class, aren't you?

Sanırım biz üçüncü sınıftayken Mary sınıfımızdaki en güzel kızdı.

I think Mary was the prettiest girl in our class when we were in the third grade.

- Tom sınıfımızın en genç öğrencisidir.
- Tom sınıfımızdaki yaşça en küçük öğrencidir.

Tom is the youngest student in our class.