Translation of "Saklıyor" in English

0.010 sec.

Examples of using "Saklıyor" in a sentence and their english translations:

O pençelerini saklıyor.

He is hiding his claws.

O ne saklıyor?

- What's he hiding?
- What is he hiding?

Bulutlar güneşi saklıyor.

The clouds hid the sun.

Kedi, pençelerini saklıyor.

The cat is hiding its claws.

Tom ne saklıyor?

What's Tom hiding?

Yani düşüncemi kendime saklıyor

just keeping kind of to myself,

Bence polisten bilgi saklıyor.

I think she is withholding information from the police.

O, gerçeği bizden saklıyor.

She's hiding the truth from us.

Tom yatak altına saklıyor.

Tom is hiding under the bed.

Tom hangi sırrı saklıyor?

What secret is Tom hiding?

Sanırım Tom, Mary'den saklıyor.

- I think Tom is hiding from Mary.
- I think that Tom is hiding from Mary.

Bir şey saklıyor olmalısın.

You must be hiding something.

Benden bir şey saklıyor.

She's hiding something from me.

Onlar başka ne saklıyor?

What else are they hiding?

Tom sırları bizden saklıyor.

Tom has been keeping secrets from us.

O bir şey saklıyor.

He's hiding something.

Bir şey saklıyor musun?

Have you hidden anything?

Bir bulut, güneşi saklıyor.

A cloud is hiding the sun.

Tom korkunç bir sır saklıyor.

Tom is hiding a terrible secret.

Tom açıkça bir şey saklıyor.

Tom is clearly hiding something.

Sanırım Tom bir şey saklıyor.

- I think Tom is hiding something.
- I think that Tom is hiding something.

Tom da bir şey saklıyor.

- Tom's hiding something, too.
- Tom is hiding something, too.

Sanırım o bir şeyler saklıyor.

- I think that he's hiding something.
- I think he's hiding something.

Tom benden bir şey saklıyor.

Tom is hiding something from me.

Tom bir şey saklıyor olmalı.

Tom must be hiding something.

Tom bizden bir şey saklıyor.

Tom is hiding something from us.

Onlar bir şey mi saklıyor?

Are they hiding something?

Mary benden bir şey saklıyor.

Marie's hiding something from me.

Tom sızan bazı belgeleri saklıyor.

Tom hides some leaked documents.

O senden bir şey saklıyor.

She's hiding something from you.

Tom senden bir şey saklıyor.

Tom is hiding something from you.

O benden bir şey saklıyor.

He's concealing something from me.

Yoğurdu süzünce suyunu saklıyor musun?

Did you keep the whey after you strained the yogurt?

- Tom önemli evraklarını güvenli bir kasada saklıyor.
- Tom önemli evraklarını kiralık kasada saklıyor.

Tom keeps his important papers in a safety deposit box.

Bu binanın çatısı güneş enerjisini saklıyor.

This building actually captures the sun's energy with that roof.

Tom da benden bir şey saklıyor.

Tom is hiding something from me, too.

Sanırım o benden bir şeyler saklıyor.

I think he's hiding something from me.

Tom bir şey saklıyor gibi görünüyor.

Tom seems to be hiding something.

Sanırım Tom bizden bir şey saklıyor.

- I think Tom is hiding something from us.
- I think that Tom is hiding something from us.

Bence ebeveynlerim benden bir şey saklıyor.

I think my parents are hiding something from me.

Tom bir şey saklıyor gibi görünüyordu.

It seemed that Tom was hiding something.

Sanırım Tom benden bir şey saklıyor.

- I think Tom is hiding something from me.
- I think that Tom is hiding something from me.

Görünen o ki, o sırrı saklıyor.

It seems that she is keeping that secret.

Tom bir şey saklıyor. Bunu biliyorum.

Tom is hiding something. I know it.

O bir şey saklıyor. Bunu biliyorum!

She's hiding something. I know it!

Onun bir şeyler saklıyor olduğunu biliyorum.

I know he's hiding something.

Tom masanın çekmecesinde çok para saklıyor.

Tom keeps a lot of cash in his desk drawer.

Tom bir şeyler saklıyor gibi görünüyordu.

Tom seemed to be hiding something.

Tom ve Mary bir şey saklıyor.

Tom and Mary are hiding something.

Sanırım Tom, benden bir şey saklıyor.

I think Tom's hiding something from me.

Tom kedisinin küllerini bir urnede saklıyor.

Tom keeps the ashes of his cat in an urn.

Tom arkada bir şey saklıyor gibi görünüyor.

Tom seems to be holding something back.

- Tom şeyleri kendisi için saklıyor.
- Tom ketumdur.

Tom keeps things to himself.

Tom, Mary'nin ne saklıyor olabileceğini merak etti.

Tom wondered what Mary could be hiding.

O her zaman bir şey saklıyor gibi hissettim.

I always felt like she was hiding something.

Tom bir şey saklıyor ve Mary onu biliyor.

- Tom's hiding something, and Mary knows it.
- Tom is hiding something, and Mary knows it.

O ne düşündüğünü söylemiyor. O bir şey saklıyor.

He doesn't say what he thinks. He is hiding something.

Ben hep Tom bir şey saklıyor gibi hissettim.

I always felt like Tom was hiding something.

Alt üst yaşanan bir hayat, daha fazla enerji saklıyor.

Turning their lives upside down saves further energy.

- Benden bir şey saklıyorlar.
- Onlar benden bir şey saklıyor.

They're hiding something from me.

- Tom bir sır saklıyor.
- Tom'un sakladığı bir sır var.

Tom is keeping a secret.

Tom iyi bir şans tılsımı olarak bir kartal tüyünü saklıyor.

Tom keeps an eagle feather as a good-luck charm.

- Karım benden bir şeyler gizliyor.
- Karım benden bir şey saklıyor.

My wife is hiding something from me.

Fadıl'ın anne ve babası onun bir şeyi saklıyor olduğunu biliyordu.

Fadil's parents knew that he was hiding something.

- Piramitlerin hala birçok sırrı var.
- Piramitler hala birçok sır saklıyor.

The pyramids still hold many secrets.

- Tom bozuk parasını büyük bir kavanozda saklıyor.
- Tom penisini büyük bir kavanozda tutuyor.

Tom keeps his pennies in a big jar.

- Tom pasaportunu bankada güvenli bir kasada saklıyor.
- Tom pasaportunu bankada bir kiralık kasada tutuyor.

Tom keeps his passport in a safe deposit box at the bank.