1. Home
  2. Translation in context
  3. Turkish-English
  4. Savaşmaya

Translation of "Savaşmaya" in English

0.004 sec.

Examples of using "Savaşmaya" in a sentence and their english translations:

Savaşmaya başladık

we began to fight,

Ve Napolyon'u savaşmaya çağırdı.

and urged Napoleon to fight on.

İstesende istemesende savaşmaya zorlanabilirsin.

You may be forced to fight, whether you want to or not.

Amerikan Donanması savaşmaya hazırdı.

The American Navy was ready to fight.

Ve büyük hayallerle savaşmaya hazır

and a growing network of bail disrupters

Savaş Odası'nda savaşmaya izin verilmemektedir.

Fighting is not permitted in the War Room.

Bu savaşmaya değer bir şey.

It's something worth fighting for.

1778 ilkbaharında tekrar savaşmaya hazırdılar.

By the spring of 1778, they were ready to fight again.

Pozitiflik, uğruna savaşmaya değen bir şey,

Positivity is something worth fighting for,

Kalan Yunan direnişiyle savaşmaya devam etti

along with remaining pockets of Greek resistance.

Bu kötü bir karardı. Doğayla savaşmaya çalışmayın!

That's a bad call. Don't try and fight nature!

Yaralı olmalarına rağmen, onlar savaşmaya devam ettiler.

Though wounded, they continued to fight.

Sezar askerleri teşvik etti ve onları savaşmaya adamıştı.

Caesar encouraged the soldiers and committed them to battle.

Bu sefer Davud’un Golyat’la savaştığı gibi savaşmaya karar verdim.

This time, I decided to fight like David fought the giant Goliath.

Ayağa nasıl kalktık ve savaşmaya ne kadar istekliydik diye.

How we stood up and how hard we were willing to fight.

- Savaşmaya devam ettim.
- Dövüşmeye devam ettim.
- Mücadeleye devam ettim.

I kept fighting.

Şimdi izole edilmiş Fransız şövalyeleri savaşmaya devam ettiler, ancak sayıları azalıyordu,

The now isolated French knights kept fighting, but their numbers slowly dwindled,