1. Home
  2. Translation in context
  3. Turkish-English
  4. Sesleri

Translation of "Sesleri" in English

0.009 sec.

Examples of using "Sesleri" in a sentence and their english translations:

Bağırmaktan sesleri kısıldı.

They were all hoarse from shouting.

Ayak sesleri duydum.

I heard footsteps.

Silah sesleri vardı.

There were gun shots.

Silah sesleri duydum.

I heard the shots.

- Sami silah sesleri duydu.
- Sami silah sesleri işitti.

Sami heard gunshots.

- Sami ayak sesleri duydu.
- Sami ayak sesleri işitti.

Sami heard footsteps.

Bu sesleri nasıl çıkarıyorsun?"

how are you making those noises?

Rüzgâr tüm sesleri boğuyor.

The wind stifles any sound.

Dışarıda ayak sesleri duyuyorum.

I hear footsteps outside.

Tom ayak sesleri duydu.

Tom heard footsteps.

Biz silah sesleri duyduk.

We heard gunshots.

Ofisteki insanların sesleri yumuşaktır.

The voices of the people who are in the office are soft.

Onların sesleri mükemmel uyuyor.

Their voices match perfectly.

Tom silah sesleri duydu.

Tom heard the shots.

Birden silah sesleri duyuldu.

Suddenly, there were gunshots.

O, ayak sesleri duydu.

He heard footsteps.

Dışarıda ayak sesleri işitiyorum.

I hear footsteps outside.

Bazı silah sesleri duydum.

I heard some shots.

Fadıl o sesleri duyuyordu.

Fadil was hearing those voices.

Silah sesleri duyduğumu sandım.

- I thought I heard gunshots.
- I thought that I heard gunshots.

Tom dışarıdaki sesleri duydu.

Tom heard voices outside.

Sanırım silah sesleri duydum.

I think I heard gunshots.

İşimizin kapsamı ilgili sesleri yükseltmek,

To the extent that our job is to amplify the voices that matter,

Türkçe'de olmayan gırtlak sesleri çıkartıyoruz

We make throat sounds that are not in Turkish

Biz uzakta silah sesleri duyduk.

We heard shots in the distance.

Yan odadan silah sesleri duyduk.

We heard gunshots from next door.

Tom silah sesleri duyduğunu söyledi.

- Tom said he heard gunshots.
- Tom said that he heard gunshots.

Onların sesleri telefonda birbirine benziyor.

Their voices sound similar over the phone.

Tom bitişik odadaki sesleri duyabiliyordu.

Tom could hear voices in the next room.

Ayak sesleri daha da yaklaştı.

The footsteps moved closer.

Dün gece silah sesleri duydum.

I heard gunshots last night.

Tom arkasından ayak sesleri duydu.

Tom heard footsteps behind him.

Geçen gece uzakta köpek sesleri duydum.

Last night, I heard dogs howling.

Ayak sesleri duydum ama kimseyi görmedim.

I heard footsteps, but I didn't see anyone.

Tom kapının dışında ayak sesleri duydu.

Tom heard footsteps outside his door.

Robot sesleri benim için gerçekten ürpertici.

Robot voices are really creepy to me.

Tek tük silah sesleri uzaktan duyuldu.

Sporadic gunfire was heard in the distance.

Bazı silah sesleri duyduğunu söylediğini sandım.

- I thought you said you heard some gunshots.
- I thought that you said you heard some gunshots.
- I thought that you said that you heard some gunshots.

çünkü bu çocukların bunu anlatacak sesleri yok.

because the children don't have the voices to come out with that.

Bir sinestet, renkleri duyabilir ve sesleri görebilir.

A synesthet can hear colors and see sounds.

Sadece o zaman merdiven boşluğunda ayak sesleri duydum.

Just then I heard footsteps in the stairwell.

Arkanda nal sesleri duyduğunda bir zebra görmeyi bekleme.

When you hear hoofbeats behind you, don't expect to see a zebra.

Ben korkunç sesleri engellemek için parmaklarımı kulaklarıma koydum.

I put my fingers in my ears to block out the terrible sounds.

Protesto sesleri gittikçe yükseldiği için onun konuşması duyulamadı.

Because the voices of protest grew louder and louder, his speech couldn't be heard.

Tom, penceresinin dışında cıvıl cıvıl kuş sesleri duyabiliyordu.

Tom could hear birds chirping outside his window.

Fadıl kendi odasından gelen korkunç sesleri duymaya başladı.

Fadil started to hear horrifying sounds coming from his room.

Tom'un ve Mary'nin iyi sesleri var, değil mi?

Tom and Mary have good voices, don't they?

çocuklar yeni bir dile ait bizim kaçırdığımız sesleri işitebilir.

children can hear sounds in new languages in a way that we lose.

Bulutlu günlerde, uzaktaki sesleri açık havadakilerden daha iyi duyarsın.

On cloudy days, you can hear distant sounds better than in clear weather.

Sadece gece uyuyamadığım zamanlar saatin tik tak sesleri beni rahatsız eder.

It's only when I can't sleep at night that the ticking of the clock bothers me.

Kanye koro sesleri gibi vokalleri "Late Registration" da sıklıkla şarkılarına katmanlıyor.

Kanye layers vocals like choirs a lot. He does it throughout Late Registration on songs

Tom silah sesleri duydu ve ne olduğunu görmek için pencereden dışarı baktı.

Tom heard gunshots and looked out the window to see what was happening.

Sanırım küçük sesleri fark ediyor, ışıkları görüyor, pencereden televizyona bakıyor, böyle şeylere dikkat ediyor.

So I think it notices those little noises, it sees the lights, the TV through the window, pays attention to those things.