Translation of "Taahhüt" in English

0.007 sec.

Examples of using "Taahhüt" in a sentence and their english translations:

Taahhüt, havalan, kalkıyoruz!

Commit, liftoff, we have liftoff!

Bir taahhüt istiyorum.

I want a commitment.

. Taahhüt ettik, kalkışımız var.

We have commit, we have liftoff.

Taahhüt istiyorsun, değil mi?

You want commitment, don't you?

Ona olan bağlılığımı taahhüt ettim.

I pledged my loyalty to him.

O, o taahhüt için hazır olmadığını hissetti.

She felt she wasn't ready for that commitment.

- Tom bunu taahhüt etti.
- Tom onu yapmayı vaat etti.

Tom has pledged to do that.

Yeni Zelanda okul çocukları düzenli olarak deprem tatbikatlarını taahhüt ederler.

Schoolchildren in New Zealand regularly undertake earthquake drills.

Japonya gelişmekte olan ülkelere 2 milyar yenlik bir yardım paketini taahhüt etti.

Japan guaranteed a 2 billion yen aid package to developing countries.

- Tom, kendisine söyledikleri kadar ücret almadı.
- Tom'a, kendisine taahhüt edildiği kadar ödeme yapılmamış.

Tom didn't get paid as much as they told him they'd pay him.