Translation of "Taciz" in English

0.036 sec.

Examples of using "Taciz" in a sentence and their english translations:

Ben taciz ediliyorum.

I'm being harassed.

Onu taciz etme.

Don't harass him.

Ve bu rejim taciz

which has been accused of harassing,

Osmanlıda taciz ve tecavüze

Harassment and rape in the Ottoman Empire

Tom tarafından taciz ediliyorum.

I'm being harassed by Tom.

Bu, taciz gibi görünüyor.

This seems like harassment.

Beni taciz etmeyi bırak!

- Stop harassing me.
- Stop harassing me!

Bizi taciz etmeyi bırak.

Stop harassing us.

Onları taciz etmeyi bırak.

Stop harassing them.

Onu taciz etmeyi bırak.

Stop harassing her.

Onu taciz etmeni istemiyorum.

I don't want you to harass her.

Tom Mary'yi taciz etti.

Tom abused Mary.

Sami, Leyla'yı taciz etti.

Sami harassed Layla.

Bu adam beni taciz ediyor.

This man is harassing me.

Hayır, o beni taciz etmedi.

No, he didn't harass me.

Tom çocukken bir taciz kurbanıydı.

Tom was a victim of molestation as a child.

- O, rahatsızlık değildi.
- Taciz değildi.

It wasn't harassment.

Onlar bizi sözle taciz etti.

They verbally abused us.

Onlar onları sözle taciz etti.

They verbally abused them.

Onlar onu sözle taciz etti.

They verbally abused him.

Tom taciz suçunu kabul etti.

Tom pleaded guilty to harassment.

Diğerleri de Me Too, online taciz,

with others including Me Too, online trolling,

Cinsel taciz farkındalığı ve koruması üzerine

I decided I'm going to start a program

Zorbalık, taciz ve daha fazlasıyla karşılaşıyorlar.

They face bullying, harassment and more.

Bir asansörde cinsel olarak taciz edildi.

She was sexually harassed in an elevator.

Onlar sözlü olarak Tom'u taciz ettiler.

They verbally abused Tom.

Oğluna artık kızımı taciz etmemesini söyle.

Tell your son not to harass my daughter anymore.

Oğluna kızımı taciz etmekten vazgeçmesini söyle.

Tell your son to quit harassing my daughter.

O adam seni taciz ediyor muydu?

Was that man harassing you?

Onlar beni sözlü olarak taciz ettiler.

They verbally abused me.

Onlar onu sözlü olarak taciz ettiler.

They verbally abused her.

Tecavüz ve cinsel taciz şiddet suçlarıdır.

Rape and sexual assault are crimes of violence.

Mary, Twitter'da taciz edici mesajlar aldı.

Mary received harassing messages on Twitter.

Sami kadın meslektaşlarından bazılarını taciz etti.

Sami harassed some of his female co-workers.

taciz tecavüz derken ardı ardına davalar açılıyor

Cases of harassment and rape are filed one after another

Onlar masa altından ayakla birbirlerini taciz ediyorlardı.

They were playing footsie under the table.

Tom on yaşındaki kızı Mary'yi taciz ediyordu.

Tom was molesting his ten-year daughter, Mary.

Tom sekiz yaşındaki çocuğa taciz girişiminde bulundu.

Tom attempted to molest the eight-year-old child.

- Cinsel taciz artık şimdi sosyal bir sorun haline geldi.
- Cinsel taciz şimdi artık bir sosyal soruna dönüştü.

Sexual harassment has now become a social issue.

Cinsel taciz iş yerinde ciddi bir sorun olabilir.

Sexual harassment can be a serious problem in the workplace.

Sonra 2010 yılında bir Nazi beni taciz etmeye başladı.

Then in 2010, a Nazi began to harass me.

ölüm tehditleri çok fazla ve taciz sürekli bir hâle geldi.

the death threats were endless, and the harassment was constant.

Her bir saatte dört çocuk tecavüze uğruyor ve taciz ediliyor.

four children are raped and sexually abused every hour.

Her bir saatte dört çocuk tecavüze uğruyor ve taciz ediliyor.

Every hour four children are raped and sexually abused.

- Tom seni taciz ediyor mu?
- Tom sana musallat oluyor mu?

Is Tom pestering you?

- Sami, Leyla'yı taciz etmeye başladı.
- Sami, Leyla'yı rahatsız etmeye başladı.

Sami started harassing Layla.

Blok flütle Fikret Kızılok çalarak annemi taciz ettiğim yıllarda da oradaydı.

It was there at the time I harassed mom by playing Fikret Kızılok on a flute.

- Sami bir süre Leyla'yı istismar etti.
- Sami bir süre Leyla'yı taciz etti.

Sami abused Layla for some time.

- Sami, Leyla'yı fiziksel olarak taciz etti.
- Sami, Leyla'yı fiziksel olarak istismar etti.

Sami abused Layla physically.

- Arkadaşımı taciz etmeyi kesin.
- Arkadaşımı rahatsız etmeyi kesin.
- Arkadaşımın canını sıkmayı kesin.
- Arkadaşıma sıkıntı vermeyi kesin.

Stop bothering my friend.

İftira niteliğinde, küçük düşürücü, müstehcen, uygunsuz, iffetsiz, pornografik, şiddet, suistimal, hakaret, tehdit ve taciz yorumlarına katlanılmaz.

Slanderous, defamatory, obscene, indecent, lewd, pornographic, violent, abusive, insulting, threatening and harassing comments are not tolerated.

- Karımı taciz etmeyi kesin.
- Karımı üzmeyi kesin.
- Karımı rahatsız etmeyi kesin.
- Karımın canını sıkmayı kesin.
- Karıma sıkıntı vermeyi kesin.

Stop bothering my wife.