Translation of "Takipçisi" in English

0.002 sec.

Examples of using "Takipçisi" in a sentence and their english translations:

Sami'nin lisede gizli bir takipçisi vardı.

Sami had a stalker in high school.

- Sami bir stalker sahibiydi.
- Sami'nin gizli bir takipçisi vardı.

Sami had a stalker.

Rousseau çılgın ama etkiliydi; Hume aklı başında ama hiç takipçisi yoktu.

Rousseau was mad but influential; Hume was sane but had no followers.

- Sami, Facebook'ta binlerce takipçiye sahipti.
- Sami'nin Facebook üzerinde binlerce takipçisi vardı.

Sami had thousands of followers on Facebook.

Görüyoruz ki bunu tekrar bir araya getirince kült takipçisi gibi bir toplum vardı.

And we can see, reconstruct that there was something like a cultist community.