Translation of "Tanımayan" in English

0.003 sec.

Examples of using "Tanımayan" in a sentence and their english translations:

Uygurları tanımayan tek kişi benim.

I'm the only one who doesn't know Uyghur.

Burada Tom'u tanımayan tek kişisin.

You're the only one here who doesn't know Tom.

Burada Tom'u tanımayan birisi var mı?

Is there anyone here who doesn't know Tom?

Tom'u tanımayan tek kişi ben değildim.

I wasn't the only one who didn't know Tom.

Tom Mary'yi tanımayan tek kişi olmayabilir.

Tom may not be the only one who doesn't know Mary.

Tom burada Mary'yi tanımayan tek kişi.

Tom is the only one here who doesn't know Mary.

Tom'un birbirlerini tanımayan iki kız arkadaşı var.

Tom has two girlfriends who don't know about each other.

Şöhret, seni tanımayan insanlar tarafından tanınır olma ayrıcalığıdır.

Fame is the privilege of being known to those who do not know you.

Sınır Tanımayan Doktorlar'ın kurucusu Bernard Kouchner, Irak Savaşı'na karşı çıkmadı.

Bernard Kouchner, who established Medecins Sans Frontieres, did not oppose the Iraq war.