Translation of "Tarzın" in English

0.006 sec.

Examples of using "Tarzın" in a sentence and their english translations:

O senin tarzın değil.

It's not your style.

Düşünme tarzın hoşuma gidiyor.

I like the way you think.

Düşünme tarzın beni cezbediyor.

Your way of thinking intrigues me.

Favori dinlenme tarzın nedir?

What's your favorite way to relax?

Favori seyahat tarzın nedir?

What's your favorite way to travel?

Onu yapma tarzın yanlıştı.

How you did that was wrong.

Bunu yapma tarzın yanlış.

The way you're doing that's wrong.

Bu elbise tam senin tarzın.

This dress suits your style.

Onu yapma tarzın bu değil.

That's not how you do it.

Tom'un davul çalma tarzın seviyorum.

I love the way Tom plays the drums.

Gezmek için favori tarzın nedir?

What's your favorite way to get around?

Favori egzersiz yapma tarzın nedir?

What's your favorite way to get exercise?

Bunu yapmayı planlamanın tarzın tehlikeli.

- The way you're planning to do that is dangerous.
- The way you're planning on doing that is dangerous.

Çok garip bir düşünce tarzın var.

You have a very strange way of thinking.

Çok mantıklı bir düşünme tarzın var.

You have a very logical way of thinking.

Fasulye pişirmek için favori tarzın nedir?

What's your favorite way to cook beans?

Alabalık pişirmek için favori tarzın nedir?

What's your favorite way to cook trout?

Aklında belirli bir tarzın var mı?

Do you have any particular style in mind?

Oh, bir ineği sağma tarzın bu mu?

Oh, is that the way you milk a cow?

Konuşma tarzın bir gün senin başını belaya sokacak.

The way you talk is going to get you in trouble someday.