Translation of "Uğratıyor" in English

0.003 sec.

Examples of using "Uğratıyor" in a sentence and their english translations:

Tom beni kesintiye uğratıyor.

Tom keeps interrupting me.

Bu gerçekten beni hayal kırıklığına uğratıyor.

It really bums me out.

Karşılaşmayı penaltılarda kaybetmen daima hayal kırıklığına uğratıyor.

It's always disappointing when you lose a match on penalties.

Bu dünyadaki eğitim beni hayal kırıklığına uğratıyor.

Education in this world disappoints me.

Dünyanın eğitim standartları beni hayal kırıklığına uğratıyor.

The world's educational standards disappoint me.