Translation of "Vermeyen" in English

0.004 sec.

Examples of using "Vermeyen" in a sentence and their english translations:

Yanni güven vermeyen bir tipti.

Yanni was a suspicious character.

Yüzü ışık vermeyen asla yıldız olamaz.

He whose face gives no light, shall never become a star.

Organ bağışına izin vermeyen hiç din var mı?

Are there any religions that don't permit organ donation?

- Bu meyve vermeyen argümanı durduralım.
- Bu sonuçsuz argümanı bırakalım.

Let's stop this fruitless argument.

Tom'un başka birinin bir şey söylemesine asla izin vermeyen bir ünü vardır.

Tom has a reputation of never letting anyone else say anything.

Birçok ülkede besleyici gıda yetiştirmeye çok az imkân veren veya hiç imkân vermeyen

Also, there are food deserts in many countries