Translation of "Yaralanmış" in English

0.007 sec.

Examples of using "Yaralanmış" in a sentence and their english translations:

Tom yaralanmış olabilir.

- Tom could be injured.
- Tom could be hurt.
- Tom may have been injured.
- Tom could get injured.

Tom yaralanmış olabilirdi.

- Tom could've been hurt.
- Tom could have been hurt.

Tom'un yaralanmış olabileceğini düşündüm.

- I thought Tom might have been hurt.
- I thought that Tom might have been hurt.

Sanırım Tom yaralanmış olabilir.

- I think Tom may be hurt.
- I think that Tom may be hurt.

Kazada ciddi şekilde yaralanmış.

He was seriously injured in the accident.

Tom yaralanmış gibi görünmüyordu.

Tom didn't appear to be injured.

Sen gerçekten yaralanmış olabilirdin.

- You could've been really hurt.
- You could have been really hurt.

Yaralanmış olabileceğiniz hakkında endişelendik.

We were worried that you might've been injured.

Tom muhtemelen yaralanmış olmayacak.

Tom will probably be unhurt.

O, yaralanmış bir adam buldu.

She found an injured man.

Tom ciddi biçimde yaralanmış olabilir.

Tom might be seriously injured.

Ama hemen ardından yaralanmış çocuğunu görüyor.

but she sees her injured child immediately after.

Doktor kazada yaralanmış dört kişiyi kurtardı.

The doctor saved the four people injured in the accident.

Sanki bir kurşunla yaralanmış gibi düştü.

He fell as if wounded by a bullet.

Son ayaklanmalarda yaralanmış birkaç kişi vardı.

There were several people hurt in the recent riots.

Tom'un yaralanmış olup olmadığını merak ediyorum.

- I wonder if Tom has been hurt.
- I wonder whether Tom has been hurt.

- Yaralı olduklarını söylediler.
- Yaralanmış olduklarını söylediler.

- They said they were wounded.
- They said that they were wounded.

Trende, kazada yaralanmış olan birkaç yolcu vardı.

There were a few passengers in the train who were injured in the accident.

Tom kötü bir şekilde yaralanmış gibi görünmüyor.

Tom doesn't seem to have been injured badly.

Tom Mary'nin ağır yaralanmış olabileceğinden endişelenmeye başlıyor.

Tom is beginning to worry that Mary might be seriously injured.

Polis Tom'u başından ölümcül bir biçimde yaralanmış buldu

The police found Tom fatally wounded in the head.

Hastanede, bazıları çok ağır yaralanmış pek çok hasta gördüm.

I saw many patients at the hospital, some of whom were badly injured.

- Hiç başınızdan yaralanmış mıydınız?
- Hiç kafa travması geçirmiş miydiniz?

Have you ever had a head injury?

Çok hasta olan ya da yaralanmış ve iyileşemeyen insanlarla ilgili ne yapmalıyız?

What should we do with people who are very sick or hurt and can't get better?