Translation of "Yetim" in English

0.005 sec.

Examples of using "Yetim" in a sentence and their english translations:

Tom bir yetim.

Tom is an orphan.

O bir yetim aldı.

He received an orphan.

Geleneksel anlamda yetim olmasa da.

are not orphans in the traditional sense.

O on yaşındayken yetim oldu.

He became an orphan when he was ten.

Tom üç yaşındayken yetim kaldı.

Tom was orphaned when he was three.

Yetim çocuklara yaramazlık yapmamaları söylendi.

The orphan children were told to behave themselves.

%80'nin yetim olmaması gerçeğine rağmen.

despite the fact that around 80 percent of them are not orphans.

Maria yetim bir çocuğu evlat edindi.

Maria adopted an orphan child.

Mary yetim bir bebek sincap buldu.

Mary found an orphaned baby squirrel.

- Yabancı dil konusunda iyiyimdir.
- Dil yetim güçlüdür.

- I am good at languages.
- I'm good at languages.

Ebeveynleri ölü olan bir çocuğa bir yetim denilir.

A child whose parents are dead is called an orphan.

Anne ve babası ölen çocuklar "yetim" olarak adlandırılırlar.

Children whose parents are dead are referred to as "orphans".

Her iki ebeveynini kaybetmiş bir çocuğa yetim denir.

A child who has lost both his parents is called an orphan.

Tom ve Mary yetim kalmış yavru bir kediyi kurtardı.

Tom and Mary rescued an orphaned kitten.

Yetim, iki kız kardeşiyle beş yaşındayken bir araya geldi.

The orphan met up with his two sisters when he was five years old.

Bir yetim olan babam on yaşında para kazanmaya başlamak zorunda kalmıştı.

Being an orphan, my father had to start earning money at ten.

Bu kadar çok yetim kaldığında neden bir çocuk sahibi olmam gerekir?

- Why should I have a child, when there are so many orphans?
- Why should I have a kid, when there are so many orphans?